2020'DE NELER YAŞADIK, NELER GÖRDÜK

Abone Ol

2020 yılına girdiğimiz yılbaşı gecesi her sene olduğu gibi hayallerimiz, umutlarımız ve beklentilerimiz vardı. Dünya'nın farklı ülkelerinde farklı zaman dilimlerinde saatler 00:00'a geldiğinde yeni bir yıla girmenin sevincini havai fişekler atarak kutladık. Oysa nereden bilebilirdik koronavirüs diye bir illetle tanışacağız ve minyonlarca insanın ölebileceğini. 2019'un son üç ayında koronavirüs Çin'in Wuhan şehrinde ortaya çıkmıştı ancak bu kadar hızlı yayılacağı ve ölümlere neden olacağı akılların ucundan bile geçmemişti.

2020 yılının ilk günlerinde öncelikle Wuhan'dan sonra İtalya'nın kuzey bölgesinde inanılmaz bir şekilde artarak günlük 2000'in üstünde ölümlere sebep olan koronavirüs tıpkı bir yılan gibi dünyanın her ülkesine yayıldı ve hala yayılıyor ve can almaya devam ediyor.

Ekonomiler alt üst oldu, sağlık sektörü büyük hengame yaşıyor, aile ve arkadaşlık ilişkileri yıkım yaşadı herkes karantinalarla ve sokağa çıkma kısıtlamalarıyla birbirlerinden çok uzaklaştı.

İniş ve çıkışlarla seyir izleyen koronavirüs salgınında şimdi de İngiltere'de mutasyona uğramış virüs ortaya çıktı. Bulaşı oranı yüzde yetmiş daha fazla olan mutasyon olmuş koronavirüs şimdi daha çok endişe veriyor. Ülkeler derhal sınırlarını ve uçuşlarını kapatıyor İngiltere'yle. Bilim insanları bu virüsle mücadele etmenin yollarını konuşuyor. İnsanlar daha çok endişeli zira koronavirüsün aşısı piyasaya sürüldü ve aşılamalar başlamışken mutasyona uğramış olması endişelenmekte haklı olduklarını gösteriyor. Şimdiye kadar dünya genelinde koronavirüs yüzünden bir milyon sekiz yüz bine yakın insan yaşamını kaybetti. Bundan sonraki zamanda aşı çalışmaları, sokağa çıkma kısıtlamaları, maske ve hijyen uygulamalarıyla vaka ve ölüm sayıları düşürülmesi için bu tedbirlere devam edilmesi gerekiyor.

Sağlık çalışanları yoruldu, tükendi, bıktı, üzülüyorlar, bunalıyorlar ama gösterdikleri gayret ve çabalardan geri duramıyorlar. Allah onlardan razı olsun iyi ki varlar ama hep söylüyoruz ya tabiri caizse ahmak ve düşüncesiz kişiler yüzünden bir türlü vaka sayıları sıfırlanamıyor. Oysa sokağa çıkmasalar, gruplaşmalar ve toplanmalara katılmasalar bu melun virüs azalacak ve çabalar neticesinde yok olup gidecek.

Şimdi bireysel ve toplumsal gayret ve hamlelerle koronavirüsü hayatımızdan sonsuza dek defetmenin tam vaktidir. Dünya bizim evimiz, evimizi temizleyelim can düşmanımızı birlikte yenelim güvenli ve temiz bir geleceğe birlikte yürüyelim. Hükümetlerin ortak aldığı koronavirüsle mücadele karar ve tedbirlerine uymak insanlık görevimizdir. Uymazsak bugün sevdiklerimizi kaybediyoruz ama bu gidişle yeni nesilleri dünyaya getirecek kimseler olmayacak…