Yarın 7 Eylül. Aydın'ın düşman işgalinden kurtuluşunun üzerinden tam 99 yıl geçti.
Asaf Gökbel “Milli Mücadelede Aydın” adlı eserinde olayı şöyle anlatır: “….Yunanlar şehrin büyük binalarına, bilhassa minarelerin şerefelerine yerleştirdikleri makineli tüfeklerin ateşi ile çetelerimizin hücumlarını durdurmak hususunda fevkalade gayretler sarf ediyorlar, her köşe başını ve her sokak ağzını sonuna kadar müdafaa etmeden bırakmıyorlardı. Bu meydanda Bey Camii Minaresinin şerefesine kurulan bir makineli “Kozdibi” ve “Ağaçarası” (Günümüzün Adnan Menderes Bulvarı) istikametinden ilerleyen Yörük Ali ve arkadaşlarının istasyon cihetine sokulmalarına ve çarşıya doğru yürümelerine engel olmaya çalışıyordu…” der.
***
07 Eylül 1922'de gerçekleşen bu olayın geçtiği yer şimdiki Atatürk Meydanı'nın bulunduğu yerdir. O zaman bu yerde Sabuca Kapısı Mezarlığı kapısı vardır. Yörük Ali Efe ve arkadaşları bu mezarlıkta taşların arkasına saklanarak makineliyi nasıl susturacaklarının planını yapıyorlardı.
Bu arada da üzerlerine ölüm kusan makineli şehit almaya devam ediyordu. Daha sonra Yörük Ali Efe, Bey Camii minaresindeki makineliyi bir kurşunla susturur. Makinelinin susturulmasıyla Aydın'ın kurtulmasındaki büyük engel ortadan kalkmıştır. Bu büyük olayın ilelebet unutulmaması ve gelecek kuşaklara yurt topraklarının hayli zor şartlar altında kurtarıldığının daima hatırlatılması için milislerimizin şehit düştükleri bu yere 1926 yılında Şehitler Abidesi inşa edilmiştir. Abide Adnan Menderes ve Hükümet Bulvarının başlangıç noktasındadır.
***
Aydın'ın düşman işgalinin 99'uncu yıldönümü vesilesiyle İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün sayfasında da neşredilen bu anekdotu aktarmak istedim.
Başta Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm Millî Mücadele kahramanlarımızın aziz anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.