Projenin dikkat çeken bir diğer yönü ise çevresel hassasiyetle yürütülmesi. İnşaat sahasında bulunan zeytin ağaçlarının korunması, üniversitenin doğaya ve çevreye duyduğu sorumluluk anlayışının bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Ağaçların gelişigüzel kesilmesi yerine, uygun tekniklerle sökülerek yine hastane yerleşkesi içinde belirlenen alanlara sağlıklı bir şekilde taşınması planlandı. Bu sürecin, herhangi bir zarara yol açmadan ve tüm hassasiyetler gözetilerek ilerleyen günlerde titizlikle uygulanacağı belirtildi.
Üniversite yalnızca kendi doğal varlıklarını korumakla kalmıyor; aynı zamanda Nysa Antik Kenti kazıları sırasında sökülen ve ADÜ yerleşkesine taşınmasına karar verilen tarihi zeytin ağaçları için de gerekli toprak hazırlıklarını sürdürüyor. Bu adım, hem kültürel mirasın korunması hem de çevreye saygılı bir projelendirme anlayışının somut bir örneği olarak değerlendiriliyor.
Yaklaşık 3.500 metrekarelik kapalı alana sahip olacak olan yeni bina; ileri teknolojiyle donatılmış laboratuvar birimleri, yüksek kapasiteli poliklinik alanları ve bu bölümleri destekleyen ek alanları bir arada barındıracak şekilde planlandı. Böylece hem tanı ve tedavi süreçleri hızlanacak, hem de hasta yönlendirme verimliliği önemli ölçüde artacak. Hedef, hasta memnuniyetinin en üst seviyeye çıkarılması.
Ayrıca yeni yapı, sağlık çalışanları için konforlu, ergonomik ve işlevsel bir çalışma ortamı oluşturmayı amaçlıyor. Bu yönüyle bina, sadece hastalar için değil, sağlık personeli için de hizmet kalitesine katkı sunacak. Dijital altyapıya sahip, sürdürülebilir sistemlerle desteklenmiş ve çağdaş mimari prensiplere uygun olarak tasarlanan proje, tamamlandığında bölgenin örnek sağlık yapılarından biri olacak.
Tüm bu süreçlerin şeffaflık ilkesiyle yürütüldüğü belirtilirken, proje ile ilgili gelişmelerin kamuoyuyla düzenli olarak paylaşılmaya devam edeceği ifade edildi. ADÜ’nün sağlık alanındaki bu vizyoner yatırımı, hem üniversite hem de Aydın halkı için önemli bir kazanım olarak görülüyor