Aydın Son Dakika Haberleri

ATB Başkanı Çondur, 2025’i ve 2026’dan beklentileri değerlendirdi

Aydın Ticaret Borsası Başkanı Fevzi Çondur, son yıllarda etkisini artıran tarımsal kuraklığa dikkati çekerek, Dalaman Çayı’ndan Kemer Barajı’na su getirilmesi projesinin Aydın Ovası için kurtuluş olacağının altını çizdi

Abone Ol

Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, 2025’i ve 2026’dan beklentileri Yeni Kıroba’ya değerlendirdi. Girdi maliyetlerindeki artış ve tarımsal kuraklık meselesini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a aktardıklarını anımsatan Çondur, Dalaman Çayı’ndan Kemer Barajı’na su getirilmesine yönelik projenin Aydın Ovası için “kurtuluş” niteliğinde olacağını bildirdi.

“YÜZDE 12 BUÇUKLUK KÜÇÜLME YAŞANDI”

2025’in Aydın için biraz sıkıntılı geçtiğini anlatan Çondur, “Özellikle mali piyasalardaki sıkılaşma ve daralmadan dolayı tarımda yüzde 12 buçukluk küçülme meydana geldi. İlimizin de gelirinin yüzde 35’i tarımdan kaynaklanıyor. 2025’e donla başladık. Don felaketinden Aydın çok etkilenmedi. Bizim iklimimizden dolayı dondan çok etkilenmedik. Sadece kirazda bir etkilenme söz konusuydu. Ama tabii ağır bir kuraklık yaşadık. Yaşadığımız meteorolojik kuraklıktan dolayı üretimde geçtiğimiz yıla göre yüzde 12’lik bir düşüş yaşandı. Zor bir yaz geçirdik sulamayla alakalı. Sayın Valimize ve DSİ Bölge Müdürümüze özellikle teşekkür etmek gerekiyor. Aksiyon alarak su adaletli dağıtıldı. Bahar yağmurları da bir nebze avantaj sağladı. Tabii önümüzdeki yıl için de kuraklık riski devam ediyor. Tek su verilecek. Şu anda üretici buğday, arpa ekti. Umarız, 2026 için bereketli bir sene olur” dedi.

“PAMUKTA MALİYETLER ARTTI, FİYAT AYNI DÜZEYDE”

Yalnızca üretim rakamlarında değil, fiyatlarda da gerileme yaşandığına değinen Çondur, şöyle devam etti: “Özellikle tek yıllık bitki üretimlerinde buğdayı saymazsak, arkasından en çok ekilen ürün pamuk. Pamukta geçtiğimiz yıla göre yaklaşık yüzde 22 – 23 civarında bir kayıp yaşandı. 3 sene önceki fiyatlara geri döndüğümüzü söyleyebilirim pamukta. Üretim maliyetlerimiz bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 60’ın üzerinde artış gösterdi. 3 senede yüzde 400’e yakın girdi artışı, maliyet artışı yaşadık ama fiyatlarımız 3 sene önceye göre aynı düzeyde. Biliyorsunuz, destekleme modeli de değişti. Yeni destekleme modelinde dekarda bin 98 lira destek verilecek. Orada bir ibare var. İhtiyaç olması durumunda destekleme yapılır diye. Onu özellikle Cumhurbaşkanı Yardımcımıza belirttik. Üreticimizin desteklenmesi gerektiğini kendilerine ilettik.”

“İNCİR İHRACATINDA HEDEF 10 BİN DOLAR EŞİĞİNİ AŞMAK”

İncirin de kuraklıktan payını aldığının altını çizen Çondur, “Bir önceki sene yaklaşık 85 bin ton olan incir üretimi, bu sene 70 bin tonlarda kapanacak gibi gözüküyor. İncirde bir önceki yıla göre fiyatlarda da belli bir düşüş vardı. Bunun sebebi de çok sıcak ve kurak geçen yıllarda incirin yaşadığı toksin sorunu yüzünden. En büyük ihracatçısı olduğumuz AB’den ürünlerin geri dönmesi riskini ihracatçımız almayınca incir fiyatlarında ve satış miktarında gerileme söz konusu oldu. Hem Tarım Bakanımızdan hem Cumhurbaşkanı Yardımcımızdan destek talebinde bulunduk. İncir sadece Türkiye için değil, dünyada da lider olduğumuz, çok kıymet verdiğimiz, endemik bir ürün. Bunu çok ülkeler, çok gelişmiş ülkeler üretimini yapmak için uğraşlar verdiler ama bu iklim, bu klima Allah tarafından Aydın’ımıza bahşedilmiş bir ürün. Buna sahip çıkmalıyız. Enseyi karartmayalım çünkü bundan 20 sene önce 1300 dolarlarda ihracat rakamımız varken, şu anda 6300 – 6400 dolarlara çıkardık bunu. Hedefimiz 10 bin dolar. İncirin ihracat fiyatını 10 bin dolar eşiğinden geçirmek. Bunu hedef göstereceğiz” açıklamasında bulundu.

“SOĞUK SIKIM YAĞA TALEP ÇOK”

Zeytinde “yok yılı” olduğunu söyleyen Çondur, “Buna rağmen bazı bölgelerde yüzde 10, bazı bölgelerde yüzde 20, yüzde 30 civarında mahsul olan bölgelerimiz var. Orada hasat devam ediyor. Zeytinyağında da sağlıklı yağa yönelme durumu var. O yüzden soğuk sıkım, erken hasat yağlarına ciddi bir talep var. Tüketici paraya acımıyor, alıyor. Zaten 250 lira civarında sızma yağların satışı söz konusu. Böyle olunca da bir talep var. Üretim, ülke olarak hemen hemen kendi tüketimimize gider. Fiyatlar bir tık daha geçtiğimiz sezondan iyi ama. Bir önceki sezondan İspanya – İtalya’nın ‘boş yılı’ sezonundan hayli geride. Zeytinyağı 250 liranın üzerinde olmalı ki, bu ürün hasat edilebilsin. Hatta 300 liranın üzerinde olduğunda üretici para kazanır” diye konuştu.

“KESTANEDE DAL KANSERİ VE GAL ARISI SORUNUYLA MÜCADELE EDİLİYOR”

Kestanede geçen sezonun altında bir miktarla üretimin kapandığını dile getiren Çondur, “Ancak kalite olarak çok iyiyiz. Kestanede yurtiçinden de AB’den coğrafi işaret aldığımız Aydın kestanesine Türkiye pazarından da yurtdışından da ciddi talep var. Kestane, kışlık yemiş haline geldi. Türkiye, kestanede rüştünü ispat etti. Onun fiyatı da 180 ila 200 lira arasında tüketilmeye devam ediyor. Kestane üretiminde dal kanseri ve gal arısı sorunu yaşıyoruz. Mevcut plantasyonların ıslah edilmesi, bu hastalıklara direnç sağlaması önemli. Bu da nasıl oluyor? Üretici para kazanırsa kendi ağacına, bahçesine yatırım yapıyor. Para kazanmayınca üretici küsüyor, yatırım yapası gelmiyor. Borsa olarak destek sağlıyoruz. Fidan dağıtımları yapılıyor. Valiliğimizin de yakından çalışmaları var. Yeni plantasyonlar için fidan dağıtımı sağlıyorlar.
Daha da geliştirerek artırmayı hedefliyoruz” sözlerine yer verdi.

“İYİMSERİZ ANCAK TEMKİNLİ YAKLAŞIYORUZ”

2026’da beklentiler daha iyimser olsa da temkinli yaklaştıklarını vurgulayan Çondur, “Üreticilere de bunu söylüyoruz. 2026’nın da 2025 gibi geçeceğini düşünüp borçlanmayı yatırımları biraz daha temkinli görmekte yarar var. Üreticilerin elbette üretmesi gerekiyor. Ancak az önce de söylediğim gibi pamukta Aydın’da 450 bin dekarlık arazi buğdaya kaydı. Bu sene Aydın’da tahmini 750 bin dekar civarında buğday ekimi olacağını düşünüyoruz. Buradan da yaklaşık 500 bin ton civarında ürün bekliyoruz. Ancak Aydın’da TMO’nun ve özel sektörün hububat silo kapasitesi 50 bin ton. Bunun 10 katı daha üretim olacak. Bununla alakalı da TMO Genel Müdürümüz Sayın Ahmet Güldal’la görüştük. Kendisi sağ olsun, Aydın’da üretilecek tüm mahsulün TMO tarafından alınabileceğini belirtti. Gönlümüze bir su serpmiş oldu. Bu konuda herhangi bir olumsuzluk söz konusu değil” açıklamasında bulundu.

“ÜRETİMDEN GERİ KALMAMALIYIZ”

Sonbahar yağışlarının yeterli olmadığına değinen Çondur, “Şimdi böyle olunca da tünelin ucundaki ışık halen görünmedi. ‘Kuraklığı atlattık. Barajlarımız dolu’ diyemiyoruz. Dalaman Çayı projesinin hızlandırılması gerekli. Bunu da Cumhurbaşkanı Yardımcımıza söyledik. DSİ Genel Müdürümüz ve Tarım Bakan Yardımcımız da vardı. Dalaman Çayı, Aydın Ovası’nın kurtuluşu olacak. Çünkü Dalaman Çayı’nın suyu hiç tükenmiyor. O suyun 3’te biri bize yetiyor.

Kemer yüzde 55 oldu mu o su bize yetiyor. Kuraklık devam edeceğe benziyor. Bu durum üreticiyi ve üretimi de etkiliyor. Tabii ki üreteceğiz. Üretimden geri kalmamak gerekiyor” diyerek konuşmasını tamamladı.