Fıstık çamı olarak bilinen Pinus pinea ağacı, insan eli değmeden doğada kendiliğinden büyüyen özel bir tür. Yıllar süren gelişim sürecinin ardından verim vermeye başlayan bu ağaçlar, bir kez ürün verdikten sonra onlarca yıl boyunca meyve sağlamaya devam ediyor. Özellikle Aydın, Muğla, İzmir ve Manisa çevresindeki ormanlık alanlar, Türkiye’nin bu alandaki üretim gücünü ortaya koyuyor.
Bu değerli ürünün üretim süreci diğer tarım ürünlerinden oldukça farklı. Çünkü ürün doğrudan ağaçtan alınmıyor. Önce kozalaklar toplanıyor, ardından güneşte günlerce kurutuluyor ve içindeki taneler tek tek çıkarılıyor. Bu uzun ve zahmetli süreç, ürünün fiyatına da doğrudan yansıyor.
ALTINDAN DAHA DEĞERLİ
Son yıllarda iç çam fıstığının kilogram fiyatı bin TL’nin üzerine çıkmış durumda. Fiyatların bu kadar yüksek olmasının ardında, yıllar süren bekleyiş, zor üretim koşulları ve sınırlı üretim miktarı yatıyor. Üreticiler, bir ağacın verim sağlaması için yaklaşık 15 ila 20 yıl bekliyor.
Bu kadar uzun bir süreç sonunda elde edilen ürün miktarı ise oldukça sınırlı. Bu nedenle hem iç piyasada hem de ihracatta büyük bir talep söz konusu. Avrupa ve Orta Doğu ülkeleri başta olmak üzere birçok ülke Türkiye’den bu ürünü ithal ediyor. Bu durum, fiyatların her geçen yıl biraz daha yükselmesine neden oluyor.
SAĞLIĞA FAYDASI SAYMAKLA BİTMİYOR
Çam fıstığı yalnızca ekonomik değeriyle değil, sağlık yönünden de öne çıkıyor. İçeriğinde bulunan omega-3 yağ asitleri, E vitamini, magnezyum, demir ve protein sayesinde kalp sağlığını destekliyor, bağışıklığı güçlendiriyor ve enerji veriyor.
Uzmanlar, düzenli tüketimin özellikle çocuklar, sporcular ve yoğun tempoda çalışan bireyler için büyük fayda sağladığını belirtiyor. Akdeniz mutfağında yüzyıllardır kullanılan çam fıstığı, hem tatlılarda hem de yemeklerde kendine özel bir yer buluyor.