Altınordu Spor Kulübü’nde 2012 yılında devraldığı başkanlık görevini bugüne dek sürdüren Seyit Mehmet Özkan, futbol kamuoyuna seslendiği veda mektubuyla görevini devretmeye hazır olduğunu açıkladı. Türk futboluna Çağlar Söyüncü, Cengiz Ünder, Berke Özer gibi yıldızları kazandıran Altınordu modelinin mimarı olan Özkan, duygularını kaleme aldığı uzun yazısında altyapıya olan tutkusunu ve A takımı devretme sürecinde yaşadığı hayal kırıklıklarını samimiyetle paylaştı. “A takımı bir iş insanına devretmek istedim, olmadı. Yabancı ortak aradım, olmadı. Genç oyuncu yetiştirme odağında bir Süper Lig kulübüyle işbirliği kurmak istedim, yine olmadı. Her yolu denedim ama beceremedim…”
“Ben %100 altyapıcıyım”
Futbol yöneticiliğine 1989’da başladığını hatırlatan Özkan, çocuklara spor yaptırarak “iyi insan” yetiştirme idealinden asla vazgeçmediğini vurguladı. “Ben A takımcı değilim, ben altyapıcıyım. Yıllardır sadece çocuk futbolu izliyorum ve yönetiyorum,” diyen Özkan, bu süreçte Türk futboluna çok sayıda milli oyuncu kazandırdıklarını ifade etti. Altınordu markasını Türkiye’nin dört bir yanında kurdukları futbol okulları ve tesisleriyle büyüten Özkan, Avrupa standartlarında bir kulüp modeli inşa ettiklerini ve “ithal futbolcu” yerine “yerli üretim” anlayışıyla Türk futboluna örnek olduklarını hatırlattı.
“Emaneti aldık, şimdi iade zamanı”
Özkan, 2012 yılında Altınordu arması kendisine emanet edildiğinde duyduğu sorumluluğu şu sözlerle anlattı: “Tam 13 yıl boyunca bu emanete gözümüz gibi baktık. Bugün geldiğimiz noktada, artık o emaneti sahibine iade etme zamanı.” ‘İdeal ortaklar olmadı’ Altınordu’yu devretmek için görüştüğü iş insanlarını ve kurumları da açıklayan Özkan, Eczacıbaşı, Acıbadem, Bahçeşehir, Saran ve Yılport gibi isimlerin neden projeye dahil olamadığını gerekçeleriyle paylaştı. Özkan, kulübün geleceği için "rant değil, değer" aradıklarını vurgulayarak tekliflere temkinli yaklaştıklarını söyledi.
“Bu virüsle yaşadım, ama artık vedalaşma zamanı”
Kendisini “futbol yöneticiliği virüsünden kurtulamamış” biri olarak tanımlayan Özkan, 27 yıldır çocuk futbolunu izlediğini, bu uğurda mücadele verdiğini belirtti. “Artık bu virüsü kalbimden, aklımdan ve ruhumdan tamamen atma zamanı geldi” diyerek sözlerini tamamladı. “Tüm çalışanlarıma minnettarım” Özkan, yazısının sonunda birlikte çalıştığı yüzlerce teknik, idari ve destek personeline de teşekkür ederek, “Hepsi benim akrabam gibidir, bu sözüm yeter,” dedi.