Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, küresel açlık ve gıda güvencesine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Bayraktar, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) kuruluş yıldönümü olan 16 Ekim’in, tüm dünyada gıda güvenliğine dikkat çekmek amacıyla kutlandığını belirtti.
Bu yılın temasının “Daha iyi gıdalar ve daha iyi bir gelecek için el ele” olduğunu hatırlatan Bayraktar, “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde yer alan ‘yeterli gıdaya ulaşma hakkı’ en temel insan hakkıdır. Ancak bugün 733 milyon insan açlıkla mücadele ediyor” ifadelerini kullandı.
“Küresel gıda sistemi adil değil”
FAO verilerine göre 2,8 milyardan fazla insanın sağlıklı beslenemediğini, beş yaş altı çocukların yüzde 22’sinin bodur, yüzde 7’sinin ise düşük kilolu olduğunu aktaran Bayraktar, şunları söyledi: “Bu tablo, küresel gıda sistemlerinin kırılganlığını ortaya koyuyor. Daha güçlü, adil ve dayanışma temelli bir gıda sistemi kurmak zorundayız. Kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör el ele vererek bu süreci desteklemelidir.”
“Üretilen gıdanın yüzde 19’u israf ediliyor”
Gıda israfının küresel ölçekte büyük bir sorun olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Tüketicilere sunulan tüm gıdanın yüzde 19’u israf ediliyor, yüzde 13’ü ise hasat ve lojistik aşamasında kaybediliyor. Ülkemizde her gün 12 milyon ekmek çöpe gidiyor. Gıdayı israf edecek lüksümüz yok.” dedi.
Bayraktar, gıda israfının yalnızca besin kaybı değil, aynı zamanda su, enerji ve emek kaybı anlamına geldiğini belirtti.
“Sağlıksız gıdalar her yıl 420 bin kişinin ölümüne yol açıyor”
Dünya genelinde 600 milyon kişinin kontamine gıdalar nedeniyle hastalandığını, 420 bin kişinin ise hayatını kaybettiğini açıklayan Bayraktar, gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için sürdürülebilir tarım politikalarının önemine dikkat çekti: “Çiftçisi üretmeyen ülkeler açlık ve yetersiz beslenmeyle karşı karşıya kalır. Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği, üreticinin emeğinin karşılığını almasıyla mümkündür.”
“Genç nüfusun tarıma teşviki hayati öneme sahip”
Bayraktar, gençlerin tarıma kazandırılmasının sektörün geleceği açısından kritik öneme sahip olduğunu vurgulayarak, “Tarımsal gelirlerin istikrara kavuşması hem kırsal yaşamın sürdürülebilirliğini hem de ülke ekonomisinin direncini artırır.” dedi.
2025’in tarım açısından “tam anlamıyla bir doğal afet yılı” olduğunu belirten Bayraktar, üreticilerin desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
“Tarım, ulusal güvenlik meselesidir”
TZOB Başkanı Bayraktar, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Tarımsal üretim sadece ekonomik bir faaliyet değil, aynı zamanda ulusal güvenlik ve toplumsal istikrar meselesidir. Üreticilerimizin emeğinin değer gördüğü, açlığın sona erdiği bir dünya temennisiyle, Dünya Gıda Günü’nü kutluyorum.”