Türkiye, yüksek katma değerli üretim ve teknoloji odaklı sanayi politikalarının meyvelerini toplamaya devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ocak-eylül döneminde “orta yüksek ve yüksek teknolojili ürünleri” kapsayan kritik teknoloji ihracatı 80,7 milyar dolara ulaştı.
Havacılık, savunma, otomotiv, elektronik ve tıbbi ürünler gibi alanlarda artan üretim kapasitesi ihracat rakamlarına da doğrudan yansıdı. Türkiye, rekabetçi üretimi destekleyen yatırımlar ve Ar-Ge teşvikleriyle bu alanda istikrarlı bir büyüme grafiği çiziyor.
Hava ve Uzay Araçları İmalatı Zirvede
Yüksek teknolojili ürün ihracatı 2025’in ilk 9 ayında 6,9 milyar dolar olarak kaydedildi. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,7’lik bir artış yaşandı.
Bu kategoride en büyük pay 2,7 milyar dolarla hava ve uzay araçları imalatı sektörüne ait oldu. Onu, 2,4 milyar dolarlık ihracatla bilgisayar, elektronik ve optik ürünler izledi. Eczacılık ve tıbbi ürünler alanındaki ihracat ise 1,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Uzmanlara göre, Türkiye’nin savunma sanayiindeki teknolojik atılımı ve yerli üretim politikaları, hava ve uzay teknolojilerindeki ihracat artışının temel itici gücü oldu.
Motorlu Kara Taşıtları Orta-Yüksek Teknolojide Lokomotif
Orta-yüksek teknolojili ürün ihracatı aynı dönemde 73,8 milyar dolar seviyesine ulaştı. Bu kategoride motorlu kara taşıtları imalatı, 28,2 milyar dolarlık hacimle ihracatın lideri konumunda.
Onu, kimyasallar ve kimyasal ürünler ile elektrikli teçhizat imalatı 13,9’ar milyar dolarlık payla takip etti. Makine ve teçhizat imalatı 13,5 milyar dolara, silah ve mühimmat üretimi ise 2,8 milyar dolara ulaştı.
Sektör temsilcileri, otomotiv ve kimya sanayilerindeki dönüşümün sürdürülebilir ihracat büyümesi açısından belirleyici olduğunu vurguluyor.
Türkiye Teknoloji Üretiminde Yükselen Merkez Olma Yolunda
2013’te 53,1 milyar dolar olan orta-yüksek ve yüksek teknoloji ihracatı, yıllar içinde düzenli artış gösterdi. 2022’de 88,7 milyar dolar olan bu rakam, 2023’te 97,3 milyar dolara, geçen yıl ise 101,1 milyar dolara çıktı.
Bu yılın ilk dokuz ayında 80,7 milyar dolarlık performans, yıl sonu itibarıyla yeni bir rekorun habercisi olarak değerlendiriliyor. Türkiye’nin sanayide dijital dönüşüm, savunma teknolojileri ve sürdürülebilir üretim alanlarında attığı adımlar, küresel tedarik zincirinde ülkenin konumunu güçlendiriyor.