Jeofizik Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilcisi Necdet Evlimoğlu, Aydın’ın yüksek kesimlerinde yetişen incir, ceviz, kestane ağaçlarının karşı karşıya kaldığı kuraklık tehdidine dikkati çekerek, dağlardaki su kaynakları ile kuyu açılması meselesinin bilimsel yollarla belirlenmesi çağrısında bulundu. 

Evlimoğlu, yaptığı açıklamada, “DSİ yeraltı sularını yönetemiyor. Bu ifade 2022 yılı Sayıştay raporunda yer almaktadır. Devlet bir gerçeği tespit etmiştir. Bu gerçeğin altında daha acı gerçekler yatmaktadır. Yeraltı suyu jeoloji ve jeofizik mühendisinin ortak çalışma alanıdır, mevcut uygulamada yerin altını bilimsel metotlarla görüntüleyerek açılacak kuyunun nerede, kaç metre derinlikte ve ne kalitede olduğunu belirleyen jeofizik mühendisliğinin yok sayılması sonucu elbette bir yönetimden söz edilemez” dedi. 

“SUYUN ADİL DAĞITIMI BİLİMSEL YOLLARLA MÜMKÜN” 

Kuraklığın Aydın Dağları’nı tehdit ettiğine dikkati çeken Evlimoğlu, şunları kaydetti: “İklim değişikliği bir olgu olarak önümüzde durmaktadır. Aydın Dağları’nda başta incir olmak üzere ceviz kestane gibi ürünlerden yeni bahçeler inşa edilmektedir. Doğal olarak bu bahçelerin suya ihtiyaçları vardır. Mevcut ağaçlarda da susuzluk nedeniyle kurumalar meydana gelmiştir. Dolayısıyla köylünün suya ihtiyacı her geçen gün daha da artmaktadır. Ancak yeraltı suyu yıllık bir döngü olup kullanılabilecek miktarı belirli ve sınırlıdır. Bu nedenle miktarı belirli ve sınırlı olan bu suyun adil bir dağıtımı da ancak bilimsel yolla olması halinde mümkündür.”

Aydınlı kadın girişimcilerden DTO’ya ziyaret Aydınlı kadın girişimcilerden DTO’ya ziyaret

“ÇARESİZ VATANDAŞ, KAÇAK YOLLARLA KUYU AÇIYOR” 

DSİ’nin sahaları yeni kuyu açımına yasakladığını belirten Evlimoğlu, “DSİ’nin bir sahadaki yeraltı suyunun kullanılabilir miktarının belirleyip, raporunu yazıp, sınırlarını belirledikten sonra Resmî Gazete’de yayınlayarak o sahada yeni kuyu açımını yasaklaması ve bu uygulamanın takibini yapması yasal görevidir. Ne yazık ki bilimsel olarak yapılması gereken bu mühendislik çalışmaları yapılmadan sahalar vatandaşa kapatılmaktadır. Bu durumda çaresiz vatandaş da kaçak yolla kuyusunu açmaktadır. DSİ bu kaçak açılan kuyulara bir şey yapamamaktadır. Yeraltı suları tüzüğünün 6. maddesi gereği arama belgesi ekinde olması gereken jeofizik mühendisliği raporu olmadan düzenlenen arama belgeleri bilimsel olmaktan uzak oldukları için çoğu zaman vatandaşın mağduriyetine sebep olmaktadır. Bu belgeler DSİ için de bir veri olmaktan uzaktır” sözlerine yer verdi. 

Evlimoğlu, “ Dağlardaki kaynakların korunması kadar o civardaki vatandaşların yeraltı suyunu kullanma haklarının sağlanması da önemlidir. Bu problemin çözümü jeofizik mühendisinin çalışması ile mümkündür. Yasak hemşehrim edebiyatıyla ülke yönetilmez” açıklamasında ulundu. 

Muhabir: KIVANÇ UĞUR