MEYVE ÜRETİMİNDE SON DURUMMEYVE ÜRETİMİNDE SON DURUM

Abone Ol

Neredeyse son bir yıldır yazılarımızda, meyve üretim, pazarlama ve genel olarak da meyvecilik planlamasına ağırlık vermekteyiz. Bunun da en önemli nedeni Tarım Ve Orman Bakanlığı’nın 14 Eylül 2023 tarihinde yürürlüğe koyduğu “Tarımsal Üretimin Planlanması”, “Bitkisel Üretim Planlaması” alt küme adları altında çıkardığı yarardan çok zarar getireceğimize inandığımız bu tasavvurlara karşı Türk Meyveciliğini ve üeticisini korumaktır.

TÜİK verilerine göre 2024 yılı gelişmelerini dikkate aldığımızda, Türkiye bitkisel üretiminde bir önceki yıla göre tarla ürünleri olan tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde (yem bitkileri hariç) %5,0 azaldı; sebzelerde %5,6, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde %2,1 oranında arttı. Buna göre, yaklaşık üretim miktarları tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde 75,5 milyon ton, sebzelerde 33,6 milyon ton, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde ise 28 milyon ton olarak gerçekleşti.

Türkiye, Dünya ticaretinde kuru üzümde %25, kuru incirde %46, kuru kayısıda %82 ve fındıkta %80 paya sahiptir.

Dünya ¸üretiminin %80íine varan kısmı ülkemizde ¸üretilirken diğer bazı türlerde bu oran deşmektedir. Ülkeler arasında meyve ¸Üretimi yönünden sıralama yapıldığında; Fındık, İncir ve Kaysıda 1., Kirazda 2., Antepfıstığı ve Elmada 3., Zeytinde 4., Armut, Ayva üzüm, çilek, şeftali-nektarin ve Erikte 6., Turunçgillerde 13. sırada olduğumuz görülmektedir.

Meyve üretim miktarında bir çok ürende ilk sıralarda yer almamıza rağmen, verim, dış satım ve kişi başına tüketim miktarlarında çok gerilerde olduğumuz bir gerçektir. Türkiye’de ¸üretilen 11.9 milyon ton meyvenin ancak 930 448 tonu ihraç edilebilmekte ve bu da toplam üretimin %7.8íini oluşturmaktadır.

Bunun parasal değeri de 1.2 milyar ABD Dolarıdır. Hatta, Dünyada monopol durumunda olduğumuz Fındık hariç diğer meyve türlerinde ihraç oranı ¸üretimimin %3-5 ini geçmemektedir. Geçtiğimiz plan döneminde dışsatımda geleneksel ¸ürünlerimiz (incir, ¸üzüm, kayısı ve fındık) yerlerini korumuştur.

Antepfıstığı ve turunçgillerde ise son yıllarda gerileme görülmektedir. Öte yandan kişi başına meyve tüketim miktarları, Dünya ¸üretiminde ilk sıralarda olduğumuz ¸ürünlerde bile 2-3 kg civarında kalmaktadır. Bir çok meyve türünde geçen öneminde hedeflenen üretim miktarlarına ulaşılırken, dışsatım hedeflerine genelde ulaşılamamıştır. ünümüzdeki plan döneminde alınacak ˆönlemlerle bir yandan üretim ve kalitenin artırılması sağlanırken, en ˆnemlisi de ihracat ve kişi başına tüketimlerin artırılması sağlanacaktır.

Tarım Ve Orman Bakanlığı bürokrasisi Vahit Kirişçi’nin düşünceleri doğrultusunda yukarıdaki gelişmeleri tersine çevirerek tarla ürünleri olan tahıl arazilerini artırıp meyve ve sebzeyi azaltmayı planlamaktadır.

“Tarımsal Üretimin Planlanması” yönetmeliğinde, eski yönetmeliklerden farklı olarak sadece iki maddede “ yeni meyve bahçesi tesisine izin verilmez. “ amir hükmü konulmuş olup bu hükümlerle yürütme yi sağlayacak olan göre Tarım Ve Orman Bakanlığı bürokrasisi bu yönetmeliğin gerekçesini, ”dağlara tahıl ekilemez” o halde ovada meyve dikilmesin sonucuna varmıştır.

Ancak pek çok meyve çeşidinin – incir-üzüm, zeytin başta olmak üzere –sadece ovalarda ve belli iklim özelliklerinde yetişebileceği gerçeğini atlamışlardır.

Ayrıca meyvede fiyat düşüşlerinin planlama nedeni olarak belirlenirken, Bakanlık üreticiyi tarla bitkisi ve özellikle hububat tarımı yapmayı önermektedir. Üretici ise belirlenen buğday/arpa fiyatlarından zarar ettiği, meyvecilik girdilerinin daha uygun olması dolayısıyla meyve tarımına yüklenmesindeki gerekçeleri ve gerçekleri anlayamamaktadır.

Üreticinin kâr/zarar hesabı ve alandaki tarımsal gerçekler ile Tarım Ve Orman Bakanlığı bürokrasisinin anlayış ve hedefleri uyuşmamaktadır.

Kaynak:8.Beş Yıllık Kalkınma Planı.