Geçtiğimiz günlerde gazetemizin e – posta adresine Ekonomi Gazetecileri Derneği'nden bir ileti geldi. İletide, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Aydın Ticaret Odası Başkanı Hakan Ülken'in video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen 'Türkiye ekonomiyi konuşuyor' başlıklı söyleşideki beyanatları vardı.
Ülken'in açıklamalarından şu pasajı aktarmak istiyorum: “Sosyoekonomik gelişmişlik tablolarında 1990'lı yılların ikinci yarısına kadar ilk 10'a yer alan Aydın, bugün kişi başına düşen milli gelirde 42'nci sıraya geriledi. Bunu Aydın kendi istese yapamazdı. Teşvik uygulamasıyla rekabet edemez hale getirilen Aydın'a gerekli kamu yatırımı yapılmadı. Ege'de havalimanı, fuar alanı, serbest bölgesi, şehir hastanesi ve herhangi bir bölge müdürlüğü bulunmayan bir şehir olduk. Merkezi yönetim tarafından yalnız bırakılan kentimiz yeterli kamu desteğini alsa Türkiye ekonomisine lokomotiflik yapabilir.”
Hakan Ülken, bu söylemlerle, önemli bir olguya işaret etmiş. Evet, acı ama Aydın'ın içinde bulunduğu tablo ne yazık ki bu. Bu kentin iktidarıyla muhalefetiyle, kısır çekişmelere, polemik siyasetine değil, gerçek sorunlara odaklanmaya, sağlıklı çözüm önerileri üretmeye ihtiyacı var.
Siyasetçilerin açıklamalarına bakıyoruz, varsa yoksa polemik ve topu başkasına atma söylemlerini görüyoruz. Bu anlayışla Aydın'ın bir arpa boyu yol alamadığı ve alamayacağı hepimiz tarafından bilinmektedir.
Aydınlılar, her seçim döneminde vaat dinlemekten ve bu vaatlerin yaşama geçirilmemesinden fena halde sıkılmış durumda.
***
Çıldır Havaalanı'nın tarifeli uçuşlara açılıp açılmayacağı meselesi, deyim yerindeyse kabak tadı verdi. Son Başbakan Binali Yıldırım başta olmak üzere pek çok siyasî, bu konuda çeşitli sözler verdi ancak aradan geçen süre zarfında somut bir gelişme yaşanmadı.
Kentteki meslek kuruluşları ve basın bu konuyu ne kadar gündeme getirirse getirsin, karar merciinde olanlar kulaklarını tıkamakta ısrar ediyor veyahut da dinliyorlar ancak adım atmıyorlar. Bu konu sürüncemede kalmaya devam ediyor.
Yine fuar alanı meselesi de çok ciddi gereksinimlerin başında geliyor. Öyle ki, her yıl ocak ayında düzenlenen tarım fuarı, Muğla karayolundaki Tariş depolarında gerçekleştiriliyor. Gerekli altyapı ve fiziksel olanaklardan yoksun bu tesiste, bin bir zorluk içinde fuar icra ediliyor. Bu da başlı başına odaklanılması gereken ve çözülmesi gereken bir sorun.
Yine serbest bölge ve çeşitli bölge müdürlüklerinin kentimizde olması gerektiği de hemen herkesin üzerinde hemfikir olduğu bir konu. Böylelikle kentin ekonomisinin gelişiminde önemli bir aşama kaydedilir, bu durum, bir zincirin halkaları misali ülke ekonomisine katkı sağlar.
***
Bütün bunların yanı sıra, Şevketiye'de inşa edilecek şehir hastanesinin inşaatının başlaması umut verici. Şimdiye kadar birçok ilde şehir hastanesi açıldı. Aydın'a sıra ne yazık ki, onlardan sonra geldi. Ancak her şeye karşın geç olsun güç olmasın diyelim ve şehir hastanesinin bir an önce tamamlanarak, hizmete açılması dileğinde bulunalım.
Sözün özü, Aydın'ın farklı alanlarda pek çok yatırıma gereksinimi var. Bu konuda merkezi yönetim başta olmak üzere yerel yönetimlere ve kentin diğer dinamiklerine büyük iş düşüyor.
Aydınlıların yıllardır büyük bir hasretle beklediği bu yatırımların yaşama geçmesi için gündelik polemiklere harcanan enerjinin yarısı, yatırımlar için harcansa, bu beklentiler gerçek olur diye düşünüyorum.
O günleri bir an önce görebilmek umuduyla…