SOSYAL MEDYA PROPAGANDA VE ÇİZGİSEL İLETİŞİM MODELİ

Abone Ol

Linear (Çigisel) İletişim modeli, propaganda, reklam amacıyla medyayı kullanmak isteyenlerin ortaya attığı bir kuramdır. Bir sonraki aşama bu etkiyi artırmak için halk bilgisine başvurmak kalmaktaydı. Bunu da Davranışçı kuramı ortaya çıkardı. Günümüzde ise ister amaçlanan etki olsun ister amaçlanmayan etki, bunların her ikisini de ortaya çıkaracak araştırmalar yapılmaktadır. Amaca ne kadar yaklaşıldı sorusunun dışında başka neye yol açtı sorusu sorulmaktadır. Baskın paradigmadaki araştırmanın temel amaçları şunlar olmalıdır:

1-Reklamların sınırı nedir? Kendisinin meşruluk sınırı nerede başlamakta, nerede bitmektedir. Bu durum medyanın kendisinin meşrulaştırılmasına etkisi nedir?

2-Kamuya bilgi aktarımının sınırları nedir? Ne kadar meşrudur?

3-Medya etkinliklerinin iyileştirilmesi mümkün müdür? Nasıl ve ne kadar mümkündür?

4-Medya ile toplumsal huzursuzluk, suç ve şiddet arasındaki bağın net bir şekilde tespiti nasıl yapılabilir? Bununla ilgili bağ ne denli güçlüdür?

Paradigmanın Varsayımları Şunlardır:

-Medya şeklen liberal çoğulcu toplum idealine hizmet etmelidir, etmektedir.

-Medyanın toplum üzerinde kesin etkileri vardır. Medya’nın zaten hedeflenmiş işlevsel yönü bulunmaktadır.

- Medya’nın kişi ve kitleler üzerinde doğrudan etkisi vardır. Bu etki gurup ilişkileri ve bireysel farklılıklar nedeniyle farklılaşmaktadır.

-Medya araştırmaları günümüzde daha çok nicel(sayısal veriler üzerinden) yapılmaktadır. Kaç kişi, hangi yaş gurubu izledi vb. sorular… Araştırmaların bu doğrultuda yapılabilmesi için akademisyenler zorlanmaktadır. Buradan elde edilecek veriler pazarlama stratejilerinin belirlenmesinde kullanılacaktır.

-Medya günümüzde ya potansiyel bir sosyal sorun ya da bir ikna aracı olarak görülmektedir.