Başlıktaki söz şöyle devam eder,
AMA İBRET ALINSAYDI HİÇ TEKERRÜR EDERMİYDİ TARİH.
Yaz mevsiminin son ayından ,Günaydın.
Artık geceleri biraz daha rahat uyuyabildiğimiz günlerdeyiz.
Gündüz sıcaklarının etkisinden kurtularak , Sabah ve akşam serinliği yle kendimize gelebildik nihayet.
Aydın “kışları ılık ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak “diye bilinen tekerlemeyle anılır ilkokul yıllarından bu yana.
Bir de yaz aylarının uzun bekleme ve yasaklarından sonra patlayan düğün dernek işleri.
Sel, yangın, boran, salgın sürerken , felaketlerle dolu dünyamızda, hala evlenmek isteyenlerin ve bu dünyaya çocuk getirmek varlığı , geleceğe umutla bakıldığının da göstergesidir.
Orman alanlarının en yakınına kadar iskana açılan yazlık siteler, ağaçlar altında bırakılan şişeler, piknikçilerin aymazlığı , işte tüm bunlar ateşle kavrulan çevremizin nedenleridir Orman Yangınları..!
Açıkça kendimiz ettik kendimiz bulduk.
Henüz bir sabotaj açıklaması yok, ama aşırı sıcak ve kuraklık sadece bizde değil, tüm dünyada Yunanistan, hatta Amerika'da aynı paralel çizgisindeki ülkelerde yangına neden oldu.
Biz Türkler için yaşanmayan felaketler adeta birer masal'dır.
İllaki başımıza gelecek, ondan sonra inanmaya başlıyoruz .
Dere içlerine bina yapılmasının , salgında maske takılmamasının , piknikçilerin attıkları çöp ve şişelerin , atılan izmaritlerin neden olduğu yangınlar ile tüm bu olumsuzlukların nedenleri yazılan çizilenlere inanmamaktır.
İlla başımıza gelmesini beklemektir.
Nedense ondan sonra ders çıkarmaya başlıyoruz.
Ama tekerrür eden bu tarihimizden ders alamayanlarda az değil..!
Bilim'e ,ilim'e inanmayan insanlarız vesselam.
Çevrecilerin yıllarca ağızları kuruyuncaya dek çevre felaketlerine dikkat çekerek haykırması , bazı çevrelerce “ entel , dantel “ işler deyip geçiştirildi.
Kimse çevrecilerin dediklerini bir gün gerçek olabileceğini akıllarına getirmedi.
Ama işte gerçekler ortada, ama hala gelmedi akıllar başlara.
Kutuplardan devasa buzullar kopup erimeye başladılar, bir tarafta sel ,boran,diğer taraf ateş ,figan.
Bilimsel sözlere , açıklamalara, artık içimizde var olduğuna inandığım “ BİZE Bİ ŞEY OLMAZ “ gen'inin dürtüsüyle vurdumduymaz bir ırk' mıyız hala acaba..?
Biz Türkler için aşağıdaki Mustafa Kemal Atatrük ile İsmet İnönü arasındaki anekdot , bizi bize , ne kadar güzel anlatıyor..!
İsmet İnönü sorar,
”Kemal sana göre dünyanın en zor işi nedir?”
Atatürk cevap verir,
”Türk milletini ayağa kaldırmak der. Ben en çok bu noktada zorlandım.”
Atatürk devam eder “İsmet, şimdi bana bundan daha zor bir şey var mı diye sor” der?
İnönü sorar “Var mı” diye ?
Atatürk cevap verir,
HAREKETE GEÇİNCE BU MİLLETİ DURDURMAK ..!
Hala bir ortasını tutturamıyoruz anlaşılan.
***
ULUSAL OLMADAN ULUSLARARASI OLUNMAZ.
Önce kendimiz bilmeli ve gelecekte tüm dünyaya taşıyarak evrensel olmalıyız.
Pandemi öncesinde İstanbul Yenikapı semtinde devasa miting alanında , 4 gün süren tanıtım günlerinden , biri bitiyor , diğeri başlıyordu.Başta karadeniz,doğu ve güneydoğu Anadolu illeri tanıtımda batı illerini geçtiler.
Neden AYDIN somut ve soyut marka değerleri ile diğer iller gibi tanıtım atağına geçmez İstanbul' da, Ankara ' da..?
Geçmiş yıllarda AYTO ve BORSA ve Belediyelerin Gıda ve Turizm Fuarlarına katıldığını biliyorum , ama, kentimize gelen sahil beldelerimiz ve ilçelerimizde halka açık geniş alanlarda , ulusal kanallara haber olacak tanıtım günleri neden yapılmaz ki..?
Üç beş TIR malzeme ile AYDIN üç büyük kentte 4 gün sürecek tanıtım fırsatını neden değerlendirmez..?
Bir üçgözler , deve , minyatür antik kentler, efelerimiz, zeytin , zeytinyağı incir ve kestane ile diğer ürünlerimiz hatta , davul zurna eşliğinde halkoyunlarımız, gakkoşlara rakip Yenipazar sekiz köşe kasketimiz, körüklü çizmemiz, doğal kaynak sularımız, güneş ve denizlerimiz..!
Aydın'ın en büyük projesi nasıl ( Tarım , Tarih ve Turizm ) 3T ise , en büyük eksikliği de TANITIM , TİCARİ MARKALAŞMA , TAM DONANIMLI HAVAALANI diğer ( 3 T) projesidir.
Böylece 6 T projesi ile AYDIN hak ettiği yere ulaşabilecektir.
Yerini 2018 yılında Aydın Valisi sayın KÖŞGER 'e önerdiğim ,Çakırbeyli köyü girişi, Çine çayı kenarındaki tarihi Rum yel değirmenlerinin bulunduğu tepede Adnan Menderes anıtı projesi, AYDIN için görkemli bir cazibe , mesire ve alışveriş merkezi olacak.
Bu ve bunun gibi marka olabilecek yerel park projeleri arttırılmalıdır.
Merkez Efeler de ki PINARBAŞI mesire alanı hala atıl durumdadır.
Paşayaylası ender güzellikte bungalov evleri ile günlük ve haftalık kiralanılabilecek bir örneği Sivas Belediyesinin "Yüzüklerin Efendisi" filmindeki "Hobbit evleri"nden esinlenerek kent yakınındaki Paşabahçe Piknik ve Mesire Alanı'na inşa ettiği yamaç evleri yurt dışından da ilgi görmeye başladı. İlk etapta 7 adet inşa ettirilen ve toprağa gömülü ilginç mimarisiyle dikkat çeken yamaç evleri, ziyaretçilerine doğayla iç içe otel konforunda konaklama imkanı sunuyor.
Neden PAŞAYAYLASI'n da olmasın..?
Valilik YEREL YÖNETİMLERDEN TALEP GELİRSE, mutlaka PAŞATYALASI MESİRE ALANI kullanımı için devredecektir.
Büyükşehir yeter ki istesin..!
***
ÖKSÜZ VE YETİM AYDIN İNCİRİ
ŞİMDİLERDE yaş incirin , Germenciklelerin deyimiyle kaba'nın tam zamanı.
Yaşı da kurusu da şifa , kutsal kitaplarda adı geçen ilahi meyve hüdai nabi kendiliğinden her yerde yeşeren mütevazi ağırbaşlı bir bitkidir.
Evet çok mütevazidir incir ağacı,
Müşkülpesent değildir.
Toprak seçmez,
Gübre istemez.
Öksüz ve yetim büyür.
Kah hastanede bahçesinde ve önünde çıkar, türkülere konu olur.
Kah sokakta kaldırım kenarında boşluk bulduğu beton parke arasından başını uzatır.
Kimilerinin “ocağından çıkar “ OCAĞINA İNCİR AĞACI DİKMEK sözü ile ATASÖZÜ olur.
Bastonu yere batırsanız yeşillenir bu bitek Aydın topraklarında.
İnci gibi değerli bir markasıdır bu kentin Aydın inciri.
Her şeye direnir, hiç sesini çıkarmaz.
Bir tek kimyasallara ve jeotermal'e direnemez,
AYDIN İncirin'e sahip çık..!
SÖZÜN ÖZÜ:
FEDAKARLIK KARŞILIKLI VE ÖZVERİLİ BİR İLİŞKİDİR.
BİRİ “FEDA” EDERKEN, ÖBÜRÜ “KAR” EDİYORSA , ONUN ADI TİCARETTİR.
MEHMET ÖZÇAKIR
mehmetozcakir@hotmail.com
P.K.110 EFLER - AYDIN
GSM : 0.542.7608691