Sözcü TV canlı yayınında CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan’la Sakarya Bağımsız Milletvekili Ümit Dikbayır arasında canlı yayında ‘Kürt sorunu’ tartışması yaşandı.
İYİ Parti kökenli bağımsız vekil Dikbayır, “Biz bu cumhuriyeti Kürt vatandaşlarımızla birlikte kurduk” diyerek, “Kürt sorunu diyorlar. Kürt sorunu diye bir şey anlamıyorum. En babaları gelsin, İmralı heyeti dedikleri gelsin karşıma otursun da benle Kürt sorununu konuşsunlar. Neymiş Kürt sorunu? İstedikleri yerde tartışmaya hazırım” ifadelerini kullandı.
"KÜRTLER MİLLETVEKİLİ, BAKAN OLAMIYOR MU?"
Dikbayır, şunları söyledi: “Ben ne iş yapıyorum da Kürt arkadaşım o işte yasaklı? Ben 10 lira vergi veriyorum da Kürt arkadaşım 15 lira mı vergi veriyor? Kürt arkadaşım bakan veya milletvekili olamıyor mu? Kürt arkadaşlarımız bu ülkede bakanlıklar yaptı. Çok başarılı bakanlıklar da yaptılar. Bu süreç öyle bir yere gidiyor ki, Abdullah Öcalan’ı Kürt vatandaşlarımızın hamisi yapmaya çalışıyorlar. Böyle bir şeyi asla kabul etmiyorum.”
“BÖLÜNMEYE GİDER…”
Güneydoğu’ya çok sayıda seyahat gerçekleştirdiğini belirten Dikbayır, “Kürtlerin bakan, milletvekili olduğunu anlatan Dikbayır, “Sakarya’daki vatandaşımızla bir Kürt 2 kişi haricinde kimse ekonomi ve adalet sorunları dışında bir şey söylemedi. Ellerinde tek kalan bir şey var, resmi dil Kürtçe de olsun. Hayır, bu olmaz. Olmayacak da. O, bölünmeye gider. Başka başka zararları da var. Bizle konuşmaya cesaret ederlerse anlatırız” dedi.
“MASANIN GÜNDEMİ KÜRT SORUNUNU ÇÖZMEK DEĞİL”
Dikbayır’a yanıt veren CHP’li Tezcan ise “Ümit Bey’in hassas olduğu konularla ilgili düşüncemiz farklı değil. Ama bir şeyi karıştırmayayım. Ama bir problemi çözmek istiyorsak sürekli acıların üzerinden, sürekli ciddi köklü çatışma tarihimiz üzerinden örneklerle çözemeyiz. Buradaki mesele şu, masanın gündemi olmayan konulara odaklanırsak masadan beklediğimiz sonuçları alamayız. Masanın gündemi Kürt sorununu çözmek değil. Masanın gündemi resmi dil meselesi değil. Masanın gündemi millet tarifi meselesi değil. Masanın gündeminde Türkiye’nin demokrasisi, toplumsal barışı inşa edecek bir ortak hat yakalama” görüşlerini dile getirdi.
“HER ŞEY MÜKEMMELSE 45 YILDIR NİYE TERÖR VAR?”
Bu sırada Dikbayır’ın müdahale etmeye çalışması üzerine “Sözümü kesmeyin” uyarısında bulunan Tezcan, şöyle devam etti: “Buradaki konu şu, her şey mükemmel gidiyorduysa 45 yıldır bu terör niye devam etti? Kuşkusuz terörün dış desteği var. Osmanlı’da da vardı. Ermeni terörü, Balkanlarda başka terörü teşvik etti. Uluslararası ayakları olmadığını söylemek için akılsız olmak lazım. Ama sen kendi ülken içinde bu tip oyunlara açık bir alan bırakmayacaktın. Devlet olarak sorumluluğun bu. Bizim üzerimizdeki önemli görev şu, 45 yıl kaşıyabilecekleri bir yara varmış. Bu masanın meselesi, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve toplumsal barışı inşa etmek. Bizim penceremizden tarifi bu. Ortada sanki hiç sorun yokmuş gibi davranamazsınız. İçeride kendi bütünlüğümüzü sağlamadan bunla ilanihaye yürümek mümkün değil.”
“ÖCALAN, MASANIN MUHATABI DEĞİL”
Dikbayır’ın “Tabii ki bu topraklarda 500 yıldır ihanet var, hainler var. Yarın da olacak. Ama bunun yöntemi onlarla masaya oturup pazarlık etmek değil” demesi üzerine Tezcan, “Abdullah Öcalan masanın muhatabı değildir, bizim gözümüzde masanın muhatabı TBMM’dir” yanıtını verdi.
Tezcan, “İmralı’dan adam devlete ayar veriyor. İmralı’ya niye heyetler gidiyor?” sorusuna, “Onu heyetlere sorun” karşılığını verdi.