Aydın Son Dakika Haberleri

Toprağın altında kaynayan gücü kimse bilmiyor! Aydın, Türkiye’nin enerji haritasını sessizce değiştiriyor

Ege’nin doğusunda uzanan bereketli ovanın altında, yıllardır gözlerden uzak bir hareketlilik sürüyor. Aydın’ın toprakları yalnızca tarım ürünlerine değil, yerin metrelerce altından yükselen enerjiye de ev sahipliği yapıyor. Şehir merkezinden bakıldığında sıradan bir Ege kenti gibi görünen Aydın, aslında Türkiye’nin enerji sisteminde kritik bir rol üstleniyor. Jeotermal kaynaklar açısından zengin bu kent, enerji üretiminde görünmez bir dev haline gelmiş durumda.

Abone Ol

Yerin altından kaynayan bu doğal gücün Aydın’daki etkisi, kamuoyunda yeterince bilinmese de istatistikler oldukça çarpıcı. Türkiye genelinde üretilen jeotermal elektriğin yüzde 60’tan fazlası bu kentteki santrallerden elde ediliyor. Germencik, Buharkent, Kuyucak ve Sultanhisar gibi ilçelerde faaliyet gösteren tesisler, hem elektrik üretiminde hem de bölgesel ısıtma ve tarımsal uygulamalarda kullanılmak üzere jeotermal kaynağı işliyor. Aydın, bu yönüyle yalnızca bir üretim merkezi değil; aynı zamanda çevreci ve sürdürülebilir enerji stratejilerinin de uygulama alanı haline gelmiş durumda.

Aydın, jeotermal üretimde Türkiye’nin öncü ili

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun verilerine göre, Aydın’da faaliyette bulunan jeotermal enerji santrallerinin toplam kurulu gücü 1.200 megavat seviyesinin üzerine çıkmış durumda. Bu rakam, yaklaşık bir milyon hanenin elektrik ihtiyacına karşılık geliyor. Kent genelinde 30’un üzerinde aktif lisanslı tesisin bulunduğu, bu tesislerin büyük bölümünün Germencik, Buharkent ve Kuyucak ilçelerinde yoğunlaştığı görülüyor. Elektrik üretimi, yerin yaklaşık 2.000–3.000 metre derinliğinden çıkarılan sıcak su ve buharın türbinlerde değerlendirilmesiyle gerçekleşiyor.

Aydın’ın jeotermal potansiyeli yalnızca miktar açısından değil, rezerv kalitesi bakımından da dikkat çekiyor. Yüksek sıcaklığa ve basınca sahip kaynaklar, daha verimli enerji üretimini mümkün kılıyor. Bölgedeki santrallerin çoğu, yılda 8.000 saate varan çalışma kapasitesine ulaşabiliyor. Bu oran, yenilenebilir enerji santralleri içinde oldukça yüksek bir düzey olarak değerlendiriliyor. Ayrıca Aydın’daki üretimin, Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerinde özel bir yeri bulunuyor. Jeotermal üretim kapasitesinin artırılması yönündeki planlamalarda, Aydın’ın rezerv alanlarının geliştirilmesi öncelikli sıralarda yer alıyor.

Jeotermal kaynakların kullanımı, yalnızca elektrik üretimiyle sınırlı değil. Sıcak suyun farklı sektörlerde değerlendirilmesiyle birlikte Aydın’da ekonomik çeşitlenme de sağlanıyor. Örneğin, Buharkent ilçesinde yer alan bazı seralar, jeotermal kaynaklarla ısıtılarak dört mevsim üretim yapılmasına olanak tanıyor. Aynı şekilde Kuyucak ilçesinde bazı mahallelerde jeotermal destekli merkezi ısıtma sistemleri kullanılıyor. Bu uygulamalar, hem maliyet avantajı sağlıyor hem de fosil yakıtlara bağımlılığı azaltıyor.

Toprağın altındaki enerji, bölgesel ekonomiyi de dönüştürüyor

Jeotermal enerji yatırımları, Aydın ekonomisi üzerinde doğrudan etkiler yaratıyor. Santral inşaatları, bakım faaliyetleri, izleme sistemleri ve sondaj çalışmaları nedeniyle kentte teknik personel ihtiyacı artarken, birçok genç istihdam olanağı bulabiliyor. Özellikle jeoloji mühendisliği, enerji teknolojileri ve otomasyon sistemleri alanında eğitim almış bireyler için bölge cazibe merkezi hâline gelmiş durumda. Ayrıca bu alanda çalışan firmalarla iş yapan taşeron şirketler de yerel ekonomiye katkı sunuyor.

Enerji yatırımlarının yerel ekonomiye katkısı yalnızca istihdamla sınırlı kalmıyor. Santrallerin bulunduğu bölgelerde altyapı yatırımları, ulaşım ve iletişim sistemlerinde iyileştirmeler, sosyal sorumluluk projeleri ve çevre düzenlemeleri gibi birçok dolaylı etki de gözlemleniyor. Bu durum, Aydın’ın yalnızca bir enerji üretim noktası değil, aynı zamanda planlı büyüyen bir kalkınma bölgesi hâline geldiğini gösteriyor.

Jeotermal enerji, küresel ölçekte sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin önemli bir parçası olarak değerlendirilirken, Aydın bu hedeflerin sahaya en somut şekilde yansıdığı illerden biri olma özelliğini taşıyor. Toprağın altındaki bu sürekli ve yerli enerji kaynağı, Türkiye’nin enerji arz güvenliğini güçlendirmenin yanı sıra bölgesel kalkınmayı da destekliyor. Kentin farklı noktalarında devam eden yeni saha aramaları ve ruhsatlandırma çalışmaları, jeotermal potansiyelin henüz tamamının ortaya çıkarılmadığını gösteriyor.