Ülkeler topraklarını, sahip oldukları bölgelerin hâkimiyetini savaşlarla elde etmiş ve yaptıkları savaşlar sonrasında elde ettikleri sonuçlara göre de uluslararası anlamda söz sahibi olmuşlardır. Zorlu bir savaştan başarı elde ederek çıkan bir ülkeden, hem diğer ülkeler korkar; hem de bu başarı, kazanan ülkenin daha çok hak sahibi olmasını olanaklı hale getirir. Hatta bazı savaşlar vardır ki, tarihi değiştirir, yeni tarihler yazdırır…
Malazgirt savaşı söz konusu savaşlardan biridir; öyle ki, Türk Tarihinin yazılması, Malazgirt zaferinin elde edilmesi ile birlikte başlamıştır. Anadolu’nun kapılarının Türkler için açıldığı Malazgirt Savaşı’nın, sonrasında Türk topraklarının ne denli gelişmesi için bir zemin hazırlayacağı, belki o dönemlerde kimsenin aklına gelmemiş, Türklerin ilerlemesinden korkan Bizans İmparatorluğu savaşa başlamış, bu sırada Suriye’de olan Alparslan hemen geri dönmüştü. Karşısında kendisinin ordusundan bir kaç kat daha kalabalık bir ordu bulunsa da, savaşı kazanan Alparslan, Romen Diyojen’in esir edilmesini dahi sağladı, ve İslam dünyasının egemenliğini eline aldı. Ve artık Anadolu Türklere, ve Türk beyliklerine ev sahipliği yaparak bir tarih yeniden yazılmaya başlandı, adına da Türk Tarihi denildi.
************
Türk Tarihinin yazılmaya başlanması ile sonuçlanan Malazgirt savaşının sonrasında, Anadolu kapılarını Türklere açmış ve bunun ardından Anadolu’da pek çok Türk beyliği kurulmuştur. Ama Malazgirt savaşının önemi sadece bununla da sınırlı kalmaz. İslam dünyası, Malazgirt savaşı ile birlikte, Bizans İmparatorluğunun hâkimiyetinden kurtulmuştur. Kısacası, Malazgirt savaşı, Türk Tarihi açısından çok kıymetlidir.
İşte bu nedenle yaşadığımız toprakların değerini bilmeli, kaybetmemeye bakmalıyız. Her bir adımı dedelerimizin, onların dedelerinin kanları ile sulanan topraklarımızın değerini bu nedenle bilmemiz çok önemlidir.
TÜRK TOPRAKLARI KIYMETLİDİR
Türk tarihi, diğer milletlere misal olacak birçok zaferlerle doludur. Tarihimizde kazanılan büyük zaferlerin birçoğu Ağustos ayı içerisinde toplanmıştır. İlk Türk devletlerinden başlayarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluşuna kadar Türk milleti Ağustos ayında pek çok zaferler kazanmıştır. Ancak kazanılan bunca zaferden bugün elde ne kaldığı düşünülürse, Malazgirt zaferinin değeri daha iyi anlaşılır. Malazgirt'te tümüyle şehit olmayı göze almış ve ant içmiş bir orduya, Tanrı armağan olarak şanlı bir zafer ve ebedi bir ülke vermiştir. Malazgirt zaferi, yalnız Türk tarihinde değil, Dünya tarihinde de bir "Dönüm Noktası" olacak kadar önemli bir hadisedir. Çünkü Türklerin tarih boyunca kazandığı zaferler içinde ileriye doğru en çok tesirde bulunan bu zaferdir. Bu zafer, Türk milletinin geleceğini sağlayan ve ona yeni bir yurt, yeni bir tarih hazırlayan çok büyük bir hadisedir. Kısa bir süre içerisinde, Türkleri İran sınırından, Marmara kıyılarına ve İstanbul önlerine getiren bu zaferdir. Bu büyük zaferi Türk tarihine kazandıran Büyük komutan Alparslan, Büyük Selçuklu Dev-leti'nin ilk hükümdarı Tuğrul- Bey'in yeğenidir. Babası Çağrı Bey, Horasan Valisi iken vefat edince, onun yerine geçmiş ve 1063 yılında Tuğrul Bey'in vefatı üzerine Büyük Selçuklu Devleti'nin başına geçmiştir. Alparslan başa geçtikten sonra, kısa bir zamanda idareye hakim olmuş ve iç durumu düzeltmiş, arkasından fetih hareketlerine girişmiştir. Bu arada asırlardan beri Batı'ya yönelen Türk akınları, Selçuklular ile beraber yön değiştirerek Kuzey yerine, Güney'e yöneliyordu. Ancak bu akınlar, gelişigüzel akınlar olmayıp "Yurt Tutma" başta gelen hedef olmuştur. Türk milleti yürümektedir ve başında Alparslan gibi büyük bir lider vardır.
Başlangıçta da belirttiğimiz gibi Ağustos ayı, Türk'ün büyük zaferleri ile doludur. Alparslan 26 Ağustos 1071 günü, "Anadolu benim ve milletimin olacaktır. Onlarla yeni bir yurdun kapısını açıyorum" diyerek nasıl savaşıp, düşmanı esir etmiş ise 26 Ağustos 1922 günü MUSTAFA KEMAL PAŞA da "Alparslanlar'ın milletine hediye ettiği bu aziz yurdu, Megalo İdea’nın sarhoşlarına bırakamam. Anadolu benim öz yurdumdur." diyerek, Bizans'ın halefi Yunanlıları "Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde öyle yenerek esir etmiştir. Bu rast-gele seçilmiş ve tesadüfî bir tarih olamazdı. Bu kader gününün seçimi, ATATÜRK ve silah arkadaşlarınca kararlaştırılmıştır.
*************
Türklerin Anadolu ile 395–396 M. tarihlerinde, Batı Hun Türkleriyle başlayan siyasi ve askeri ilişkileri, Büyük Selçuklu Devleti’nin kurulmasından önce ve sonra 1015–1071 tarihleri arasında Çağrı Bey, Tuğrul Bey, Alparslan ve diğer Selçuklu emir ve kumandanlarıyla da devam etmiştir. 1071 Malazgirt Savaşıyla noktalanma derecesine gelen askeri bir vatan kazandırmıştır. Bu zaferden sonra yeni vatanı dili, dini, kültürü, sanatı, el emeği ve göz nuru ile dantel gibi işleyen Türkler daha sonra Balkanlarda Akdeniz de, Karadeniz de, Orta-Doğu'da, Kuzey Afrika ve Yemen'de yaptıkları siyasi ve askeri mücadelelerde burasını birer üst olarak kullanmışlardır.
Yeni kazanılan vatan, siyasi ve askeri mücadelelerin merkezi olduğu kadar Türk dilinin, Türk Kültür ve Sanatının, Türk Etnografyasının, İslam dininin de merkezi olmuştur. Bütün bu olumlu sonuçlar, Sultan Alparslan ve arkadaşlarının sarsılmaz iman ve gayretleriyle kazanılan Malazgirt Meydan Savaşı sayesinde gerçekleşmiştir.
Sonuç olarak denilebilir ki, temeli Alparslan tarafından atılan ve Fatih Sultan Mehmet tarafından sağlamlaştırılan Anadolu Türklüğü, Atatürk' ün aynı günün 952. yıl dönümünde (26 Ağustos 1922) kazandığı eşsiz zaferle anıtlaştırılmıştır.
ÖZLÜ SÖZ: "Ya muzaffer olur gayeme ulaşırım ya da şehit olarak Cennet'e giderim. Burada emreden sultan ve emredilen asker yoktur. Zira bugün ben de ancak sizlerden biriyim, sizlerle birlikte savaşan bir gaziyim. Ölürsem kefenim, üzerimdeki elbisemdir." (SULTAN ALPARSLAN) "1071'de Kurt başlı sancağımız ve kan damlayan kılıçlarımızla girdiğimiz bu topraklara adalet ve medeniyet getirdik. Kimse heveslenmesin kıyamete kadar da burada olacağız." (SULTAN ALPARSLAN) "Ey Askerler! Eğer şehid olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. Ben nefsimi Allah'a adadım. Benim için şehadet de muzaffer olmak da bir saadettir. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir." (SULTAN ALPARSLAN)
Aydın'ın Haber Portalı Yeni Kıroba Gazetesi Tüm Saygıdeğer Okurlarım; Selamlar, Saygılar ve Sevgiler. Güzel Günlere; Mutlu Yarınlara... Sağlıcakla, Esenlikle, Huzur dolu ve Dostça kalın.