SHURA Enerji Dönüşümü Merkezinin "Net Sıfır 2053: Türkiye'de Karbonsuz Enerjiye Geçişin Sosyoekonomik Etkileri" raporunda, potansiyel finansman ve iş gücü eksikliklerine yönelik politika ve tedbirlerin zamanında uygulanmasını içeren bir dönüşüm planının, dönüşüm sürecindeki olumsuz etkileri önleyerek gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYİH) büyümesinin hızlanmasını sağlayabileceği belirtildi.

Enerji dönüşümünü içermeyen ancak Türkiye'nin ekonomik gelişiminin sürdüğü senaryonun "baz senaryo", aynı ekonomik koşullarda SHURA'nın geliştirdiği dönüşüm senaryosunun ise "Net Sıfır 2053 (NZ2053)" olarak adlandırıldığı rapora göre, enerji dönüşümünün GSYİH ve toplam istihdam üzerindeki etkisinin büyük ölçüde olumlu olacağı öngörülüyor.

Raporda, net sıfır karbon emisyonu hedefine, fosil yakıtların yenilenebilir enerjiyle ikamesi, enerji verimliliğinin artırılması ve son kullanıcı sektörlerde elektrifikasyonun artırılmasıyla ulaşılabileceği vurgulanıyor.

Buna göre, NZ2053 senaryosunda, 2055'te elektriğin toplam enerji talebi içindeki payının 2020'ye kıyasla yüzde 21'den yüzde 54'e yükselerek iki kattan fazla artış göstereceği tahmin ediliyor. 2055'te yüzde 79'u rüzgar ve güneş olmak üzere elektrik üretiminin yüzde 92'sinden fazlasının yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşacağı öngörülüyor.

Reeskont kredilerinde TCMB’den limit artışı Reeskont kredilerinde TCMB’den limit artışı

Bu hedef doğrultusunda 2021-2050 döneminde elektrik sektörünün dönüşümü için yıllık yatırım ihtiyacının yaklaşık 15 milyar dolar olacağı hesaplanıyor.

NZ2053 senaryosuna göre, toplam karbon emisyonunun ise 2025'te zirveye ulaşması ve elektrik sektöründe kömür kullanımının azalmasıyla 2035'te 2025'teki seviyenin yüzde 62,8'ine düşmesi bekleniyor.

Kaynak: AA