Yağmur suyu hasadı, yağmur suyunun boşa akması için bırakmak yerine, yeniden kullanım için yerinde biriktirilmesi ve depolanmasıdır.
En temiz, saf su niteliğindeki bu suyu , Tarım ve içme ve kullanma suyu olarak en çok ihtiyacımız olan yaşamsal araçtır.
Suyun değerini anlayan insanoğlu , yıllar içinde suyu biriktirmek ve kimi zaman afet önlemi olarak barajlar, göletler ve bentler yaparak doğaya hükmetmiştir.
Enerji ve sulama ile taşkınlardan korunma amaçlı nehir , akarsu ve dereleri dize getirmeyi başaran insanoğlu , sonrasında rüzgar enerjisi (RES) ,Güneş enerjisi (GES) amaçlı enerji üretimi de sağlamıştır.
Doğadan paylaşım yaparak , bize tabiatın bedavaya sunduğu en ucuz su ve enerjiyi sadece yatırım bedeli ile karşılamak sürdürülebilir enerji üretimini arttırarak , daha çevreci bir yaklaşımla dünyayı kolaylaştırmak en akılcı yoldur.
Gün gelecek suyun , petrolden de değerli olduğu günleri çok yakında anlayacak ve göreceğiz.
Petrol olmadan yaşayabiliriz , ama su olmadan ASLA…!
Zaten hep böyle değil mi..?
başkalarından görerek yapmıyormuyuz her şeyimizi..!
40 yıl önce Kuşadası Güzelçamlı da bir kamu kampında yazın karşıdaki Sisam adasındaki dağlarda Rüzgar enerjisi panelleri ve enerji üretim tarlasını görünce çok şaşırmış hatta ne işe yaradığını anlayamamıştım.
Sonrasında 20 yıl önce bizde de başladı bu teknoloji.
Konya ovasında zamanın enerji bakanı Doğal Gaz stoku için yeraltı mağaralarını kullanacağını açıkladığında, bende yer altında sarnıçlarda , devasa mağaralarda suyun depolanmasını içimden geçirmiştim.
Çünkü toprak suyu , zaten açık havada yağan aynı yağmurdan alıyordu, ama çatılardan akan su , boşuna sokaklara gitmesini önlemek üzere, yaşadığım evde , yıllardır ben de , yağmur oluklarının altına kovalar koyarak , biriktirerek gökyüzünden gelen en doğal bu nimeti, saksılardaki çiçekleri sulamada kullanıyordum. Hatta zeytini salamura yaparak tatlılaştırmak için , kireçsiz su kullanmak üzere yağmur suyu , akü suyu olarak ta tüketmek mümkün.Köylerde de hayvanların içme suyu olarak yazın büyük bir kaynak oluşturmak mümkün.
Ne yalan söyleyeyim , o zamanlar herkesin yadırgadığı hatta çoğu kimsenin bıyık ve dudak altından güldüğü yağmur suyu toplamayı , adeta bir cimrilik ve gariplik olarak görmesine aldırmıyordum.
Sizlerle bir anımı paylaşmak istiyorum.
Yıllar önce Efeler ilçesinde bir vesile ile gittiğim ve bugün de halen yerinde duran Efekent Pazar yerinin güney köşesinde iki katlı bahçeli bir evin sahibi bahçesine yaptığı bir depoyu göstermişti.
Merakla üzerindeki kapağı açtığımda , eve bitişik beton bir su havuzunun toprağa gömülü olduğunu görünce çok şaşırdım.
Bu şaşkınlığımı gören sarışın tenli, açık renk gözlü, zayıf amcam, anlattı.
Meğer burasını çatıdan gelen dört taraftan akan suyu toplayan bir modern sarnıç olarak yaptığını, yağmur oluklarından akan suyu bu havuzda toplayarak , yazın bahçesindeki ağaçlara sulamada kullandığını açıklayınca ağzım açık kalmıştı.
Evini bahçesine Sarnıç yapan bu Avrupa göçmeni amcamın yaptığı sarnıcı görünce , hem hayranlığımı , hem de şaşkınlığımı gizleyemedim.
Demek ki yalnız değildim..!
Benim gibi düşünenlerde olduğuna çok sevindim.
Çünkü , bu göçmen amcamız yıllardır Avrupa da uygulanan yağmur hasadını yıllar önce Aydın da Efeler ilçesinde uygulamaya başlamış ta haberimiz yoktu.
Nihayet benimle aynı şeyi düşünen ve doğruyu gören biriyle tanıştım.
Bunu anlattığım yakınlarım da , hala olayı anlayamamıştı.
Ama doğru bir tanedir, bir gün herkes etrafında buluşur.
Oysa bizler yıllardır, filmlere konu olan yağmur duasıyla herşeyin halledileceğini , doğa olaylarını mistisizme yükleyen düşüncelerle uğraşırken , müspet ilimleri bizden çok daha iyi bilen ve kullanan elalem , çözümü çoktan bulmuştu.
İktisatta bir kuramdır.
Arzı fazla olanın , değeri azdır.
Su da öyle , her yerde bol ve kolay ulaşılabilir su günümüzde Pınarbaşında, Menderes nehrinde , her yağmurda , kaldırım kenarlarından akıp gider.
Bol bulunduğundan günümüzde suyun değeri adeta bir hiçtir.
Ama yakında İstanbul da susuzluğun , barajlarda doluluk oranlarındaki krizin farkına varanlar , suyun önemini anlamaya başladılar.
Günümüzde AB ülkelerinde kendi kendine yeten evlere kredi faiz indirimi ve destekler sunulmaktadır. Her konutun kendi enerjisini, kendi suyunu ve hatta kendi atığını doğal gübre olarak kullanımı teşvik edilmektedir.Bu binalara da YEŞİL BİNALAR denilmektedir.
Peki yağmur suyu hasadının faydaları nelerdir..?
Sürdürülebilir, etkin, verimli, ekonomik, güvenli ve çevre dostudur: Yeşil bina yaklaşımı için önemli bir unsurdur.
Şehirde ve kırsal alanlarda kolaylıkla kullanılabilir.
Yer altı ve yer üstü su kaynaklarının tükenmesine engel olur.
İçme suyu arıtım tesislerinde ki yük azalır; çünkü, yağmur suyu kullanımı ile su şebekesinden çekilen su miktarı azalmaktadır. Bu sayede enerji tasarrufu yapılmış olur.
Atıksu arıtma tesisleri ve kanalizasyon sistemlerindeki yük azalır; hasad edilen yağmur suyu belediye alt yapısından ayrı olarak toplanmaktadır.
Aşırı yağışlarda oluşabilecek ani sel ve taşkın durumlarında önleyici olur.
Su faturalarının azalmasını sağlar.
Tuvalet sifonlarında kullanılarak temiz içme suyunun kullanılmasını engeller.
Yeşil alan ve tarımsal arazi sulamasında kullanılması kolay ve ucuzdur.
Araç yıkamak için kullanılarak birinci kalite suyun azalması önlenir.
Yeterli arıtım ile içme suyu olarak değerlendirilebilir.
İnsanların kişisel su tüketimlerinin farkına varabilmeleri için önemli bir eğitici görevi üstlenir.
Acil durumlarda yedek su kaynağı olarak kullanılabilir.
Artık yağmur suyu hasadı için Belediyeler aldıkları kararlarla , konutlara yağmur suyu toplama ve kullanma suyu olarak yararlanma şartı getirmeye başladı.
YILLARDIR YAPTIĞIM İŞ BÖYLECE TESCİLLENDİ
Herkes evlerinin bodrumuna sarnıç yapma zorunluluğu , büyük kentlerde su ihtiyacı için yedek akçedir.
Sadece su mu..?
Doğanın bize bedavaya verdiği GÜNEŞ ENERJİSİ ile her konutun kendi elektriğini kendisinin üretmesi şartı da getirilmesi zorunludur. İlk yatırım masrafı yüksek olsa da, beş on yılda, kendini amorti eden bu sistem ile elektriği de bedavaya sağlamak mümkün.
TABİAT ANA, KENDİSİ İLE İYİ GEÇİNENLERE NELER SUNMUŞ , FARKINDA DEĞİLİZ.
EELER BELEDİYESİNİN bugün açılışını yapacağı KİTAP KAFE , Aydın da bilgiye erişime ihtiyacı olanlara büyük bir hizmet olacağına inanıyorum.
Tüm AYDIN lıları kitap desteğinde bulunmaya davet ediyorum.
Teşekkürler EFELER BELEDİYESİ.
Aynı güzel hizmeti de , gerek AYDIN BÜYÜKŞEHİR ' den ve diğer tüm ilçe belediyelerimizden her apartmanın bodrum katına veya toprak altına ,örnek olarak başlatan diğer belediyeler gibi , YAĞMUR HASADI için BÜYÜK SARNIÇLAR yapılmasını şart koşan imar yönetmeliği değişikliği ile zorunlu hale getirilmesini bekliyorum.
SÖZÜN ÖZÜ :
TABİAT İNSANLAR OLMADAN DA YAŞAR, AMA İNSANLAR TABİAT OLMADAN ASLA.
MEHMET ÖZÇAKIR
mehmetozcakir@hotmail.com
P.K:110 EFELER - AYDIN
GSM : 0.542.7608691