YAĞMURUN İKİ YÜZÜ: ZEYTİNE BEREKET, PAMUĞA ZAHMET

Abone Ol

Aydın, son günlerde özlediği yağmurlara kavuştu. Gökyüzü günlerce griye büründü, dağlarda süzülen yağmur suları dere yataklarını doldurdu. Kurak ve sıcak geçen bir yaz döneminin ardından gelen bu yağışlar çiftçinin yüzünü güldürdü. Öte yandan her zamanki gibi her kesimi aynı ölçüde sevinemediği yağmurlar, bazı topraklara eşit fayda sağlamadı.

ZEYTİN ÜRETİCİLERİ

Zeytin üreticisine bu yağmurlar can suyu niteliğindeydi. Yaz boyunca kavrulan, dalda büzüşen zeytin taneleri yağan yağmurlar birlikte nefes aldı, irileşti ve yağlandı. Beraberinde toprağın nemi arttı. Zeytindeki yağ oranının artması da hem kaliteye hem de verime doğrudan yansıyacak.

Uzmanlar özellikle memecik zeytinin bu yağışlardan olumlu etkileneceğini belirtiyor. Yağ oranı artınca, üretici de elindeki mahsulden daha fazla yağ çıkarabilecek. Kısacası bu yağmurlar zeytin üreticileri için altın değerinde…

PAMUK ÜRETİCİLERİ

Aynı yağmura bir de pamuk üreticileri tarafından bakalım. Pamuk üreticileri tarafından bu yağmurlar sevinçle karşılanmadı. Pamuk, hasat dönemindeyken suyu sevmez. Yağışın yoğun olduğu günlerde tarlalara girmek oldukça zorlaşıyor. Açık havada bırakılan pamuğun ıslanması hem lif kalitesini etkiliyor hem de renk bozulmalarına sebep oluyor. Yağmur sonrasında çamurlaşan tarlalarda hasat makinaları çalışamıyor, gecikmeler yaşanıyor. Geciken her gün üreticinin cebinden biraz daha fazla kazanç eksilmesi demek. Üstelik nem oranı yüksek pamuk depoda da risk oluşturuyor, küflenme ve ısınma tehlikesi var.

Yani bir köyde yağmur bereket diğer köyde hüzün. Aydın’ın aynı gökyüzü altında bir üretici “çok şükür” diyebiliyorken, diğeri “keşke biraz daha bekleseydi” diyebiliyor. Tarımın kaderi de zaten bu değil mi? Toprağa, havaya, mevsime, kısacası doğanın dengesine bağlı bir yaşam biçimi…

Bu tabloya bakacak olursak, tarımın geleceği bize bir şeyler söylüyor. İklim artık daha dengesiz, yağışlar öngörülemez hale geliyor. Kimi zaman aşırı, kimi zaman yetersiz… Bu değişkenlik ise üretim planlamasını her geçen yıl biraz daha zorlaştırıyor diyebiliriz.

Aydın için son yağmurlar, zeytine umut, pamuğa hüzün getirdi. Ama her damla su, toprağın bize bir kez daha fısıldadığı gerçeği hatırlatıyor: Biz doğanın değil, doğa bizim efendimizdir. Onu anlamazsak, bereket bile bize zarar verebilir…

Tarımın her alanında bol bereketli bir sezon olması dileğiyle…