YAŞAMDAN YANSIMALAR

Abone Ol

Bana çevrendeki insanları söyle,

Sana geleceğini söyleyeyim…

Ünlü girişimci ve yazar Jim Rohn “Yaşamınız en çok zaman geçirdiğiniz beş kişinin ortalamasıdır” diyor.

Yakın çevremizdeki insanlar gerçekten yaşantımıza nasıl yön verdiğimiz, kararlarımız, davranış ve düşünme biçimimiz, duygusal tepkilerimiz ya da tepkisizliğimiz üzerinde nasıl oluyor da bu denli etkili oluyor? Şirketler birkaç dakikalık reklamlar için büyük paralar ödüyor. Çünkü bilinçaltımıza verilen mesajlarla farkına ile varmadan o ürüne yöneliyoruz alışveriş yaparken. Telkinin gücü tekrarından gelir.

Çocukluktan yetişkinliğe geçinceye dek aile içinde defalarca tanık olduğumuz davranış biçimleri, duyduğumuz sözlerin etkisiyle giderek anne babalarımıza dönüştüğümüzün farkına bile varmayız. Bir aile danışmanı, “Pek çok ilişkide eşlerin anne babalarının geçmişte kendilerini mutsuz eden davranışlarını farkında olmaksızın eşlerine ya da çocuklarına uyguladıklarını ve bu nedenle ilişkilerinde sorun yaşadıklarına tanık oluyorum” diyor.

Çocuklukta aile içinde alınan izlenimler, gençlikte ve yetişkinlikte çevremizdeki en sık görüştüğümüz diğer kişilerle devam ediyor. En sık görüştüğünüz yakın dostlarınız sürekli kötümserse bir süre sonra size de sürekli bir şeylerden sızlana, yakınan birine dönüşürsünüz. Şöyle bir yakın çevrenize bakın, en sık görüştüğünüz kişilerin yaşam biçimlerini, yaşama bakışlarını, alışkanlıklarını, özel yaşamlarındaki tutarlılıklarını ya da tutarsızlıklarını, duygusal tepkilerini hatta ne denli sağlıklı yaşadıklarını gözden geçirin ve şimdi aynayı kendinize tutun. Yaşamınızın ne kadar gerçekten size özgü?

En sık görüştüğünüz kişiler sürekli gizli işler, planlardan söz ediyorsa siz de her şeye kuşkuyla bakmaya başlarsınız.

En sık görüştüğünüz kişiler sürekli kin, nefret söylemleri yapıyor, öfke krizleri geçiriyorsa sizin sakin ve huzurlu bir yaşam sürmeniz giderek zorlaşır ve bir süre sonra siz de herkese öfkeyle bakmaya başlarsınız.

En sık görüştüğünüz kişiler tembelse, çalışmanın gereksiz olduğuna inanıyorsa, sizin çalışma isteğiniz de giderek yitirilir ve sizi başarıya götürecek merdivenlerden yukarı çıkmak yerine hızla aşağı inmeye başlarsınız.

Eğer yaşamda başarılı ve mutlu olmak istiyorsak ilk yapmamız gereken şey yakın çevremizden başlayarak sıkı bir temizlik ve değişiklik yapmaktır. Yaşantımızı sahip olmak istediğimiz yaşam biçimine sahip, başarılı, huzurlu, mutlu insanlarla çevrelemektir.

Sürekli çevresine olumsuz enerji yayan, kin, nefret söylemleri yapan, yalanı ilke edinmiş insanların yaşamımızın merkezinde olmalarını bırakın, kıyısından bile geçmelerine izin vermemek gerekir.

Güzel bir gelecek, güzel bir yaşam, güzel insanlarla oluşur, kötümserlerle değil. yaşantımızdan güzelliklerin eksilmemesi dileğiyle…

“Yaşamak güzel şey doğrusu” diyen şairimiz Melih Cevdet Anday'a kulak verelim mi?

Yaşam güzel şey doğrusu

Üstelik hava da güzelse

Hele gücün kuvvetin yerindeyse

Elin ekmek tutmuşsa bir de

Hele kar gibiyse alnın

Yani kendinden korkmuyorsan

Kimseden korkmuyorsan dünyada

Dostuna güveniyorsan

İyi günler bekliyorsan hele

İyi günlere inanıyorsan

Üstelik hava da güzelse

Yaşamak güzel şey doğrusu

Şair, yaşamanın güzelliği için koşullar koymuş; gönül temizliği, namuslu, yaşanmış yıllar, iç barış, sağlık, iyimserlik, dostluk…