Sürüngenler üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan ADÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kurtuluş Olgun, kemiricilerle mücadelede yılanların işlevine dikkati çekerek, yılanların öldürülmemesi çağrısında bulundu. “Yılanlar insanların dostu” diyen Olgun, Aydın ve civarındaki 15 yılan türünden yalnızca birisinin zehirli olduğunu ifade etti.
“YAŞAM ALANLARINA MÜDAHALE EDİLİYOR”
Yeni Kıroba’ya özel açıklamalarda bulunan Olgun, “Yılanlar 150 milyon yıldır var. Kayıtlar da bunu gösteriyor. Bu süre zarfında dünyada birtakım yok oluşlar da yaşanmış; türlerin yok olmasıyla ilgili. Sıcaklığın fazla olmasının yılan popülasyonuyla ilgisi yok. Neden çok sık gündeme gelmeye başladı? Ben bunu biraz da sosyal medyaya bağlıyorum. Akıllı cihazların, telefonların gelişmiş olması hayvanlara kolay ulaşılmasına yol açtı. Yılanlar önceden de vardı. Öncelikli olarak, çok fazla yılan görülmesinin nedenini insanların biraz daha kolay bu hayvanlara ulaşabilmesine, onların yaşadığı alanlara çok fazla müdahale etmesine bağlıyorum” dedi.
“AYDIN’DA SADECE BİR TÜR ZEHİRLİ”
Türkiye’de 60 tür yılanın olduğunu kaydeden Olgun, şöyle devam etti: “Bunların yaklaşık 20 türü zehirli yani 3’te birine karşılık geliyor. Aydın ve civarında tam zehirli dediğimiz bir tür var sadece. Ona da halk arasında ‘küt engerek’ deniyor. Biz bunu ‘şeritli engerek’ veya ‘Osmanlı engereği’ olarak isimlendiriyoruz. Yani Aydın ve civarında yaşayan 15 tür yılandan sadece biri zehirli. 2 tane de yarı zehirli yılan türü yaşıyor. Yarı zehirli dememizin nedeni, insanlara zehir dişini batırmasının zor olmasından kaynaklanıyor. Hangi yılanları daha çok görüyoruz? Büyük boylu olanlar biraz daha dikkat çekiyor. Onlar da Aydın ve civarında 3 tane. Bunlardan birincisi karayılan. Zehirsiz bir yılan, korkulacak bir şey yok. Saldırması mümkün değil ama ancak zarar verilir veya taciz edilirse saldırabilir. Bu hayvanların familyası kırbaç yılanıgiller. Gövdesini ve kuyruğunu çok kızdırılırsa kırbaç gibi kullanabilir ama tekrar söylüyorum, zehirsiz bir yılan. İkinci büyük yılan, Hazer yılanı dediğimiz 2, 2 buçuk metre boyunda bir yılan. Çok sıkça görülüyor ama zehirsiz bir yılan. Korkmaya gerek yok. Bir de sosyal medyada gördüğümüz sarı yılan var. O da zehirsiz bir yılan. O nedenle çok fazla bu hayvanlardan korkmaya gerek yok.”
“FAYDALARI ÇOK FAZLA”
Yılanların yaygın kanaatin aksine günün sıcak saatlerinde dışarı çıkıp gezen hayvanlar olmadığının altını çizen Olgun, “Yılanlar beslenmek amacıyla sabah ve akşam saatlerinde ortaya çıkarlar. Çünkü o saatler serindir. Bizim yapmamız gereken özellikle sabah ve akşam saatlerinde tarlada, bahçede çalışan kişiler biraz daha dikkatli olmalı. Yılanlarla ilgili çıkaracağımız sonuç, bir kere onların insanların dostu olduğu. Bize zararı söz konusu değil. Faydası çok fazla? Nasıl çok fazla? Yılanların besin tercihlerinin yüzde 30’unu fareler oluşturuyor. Eğer biz yılanları öldürmeye devam edersek bahçemizde, tarlamızda, evimizin çevresindeki farelerin sayısında artış olması beklenen bir şey. Yılanları öldürmektense, kemiricilerin yılanlar tarafından yok edilmesi bizim için çok daha sağlıklı olacak” diye konuştu.
“ZEHİRLİ DE OLSA DURDUK YERE ZARAR VERMEZ”
Zehirli de olsa hiçbir yılanın insanlara durduk yerde zarar vermeyeceğine işaret eden Olgun, “Ben 25 yıldır buradayım. Aydın ve çevresinde yılan ısırmasına yönelik büyük bir olumsuzlukla karşılaşmadık. O nedenle yılanları öldürmeyelim” sözlerine yer verdi.
Ev, işyeri, araç gibi yerlere yılan girdiğinde itfaiye ekiplerine haber verildiğini anımsatan Olgun, “Aslında bu, itfaiyenin işi ve uzmanlık alanı değil. Bu anlamda Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü bünyesinde bununla ilgili birim oluşturulmalı. Eve, arabaya yılan girdiğinde bu birim tarafından çıkarılarak, doğal yaşam alanına bırakılmalı” diyerek konuşmasını tamamladı.
