Aydın Çağdaş Eğitim Derneği’nden anlamlı destek
Aydın Çağdaş Eğitim Derneği’nden anlamlı destek
İçeriği Görüntüle

Sığır, koyun, keçi gibi çift tırnaklı besi hayvanlarında görülen şap hastalığı, hem hayvan sağlığına hem de hayvancılık sektörüne büyük darbe vuruyor. Son günlerde Aydınlı üreticilerin de önemli gündem maddelerinden birisi haline gelen ‘şap’ krizini Aydın Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Hakan Kaya ve Aydın Süt Üreticileri Birliği Başkanı Servet Başkaya ile konuştuk.

“VİRÜS, RÜZGÂRLA BİLE YAYILABİLİYOR”

Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Kaya, şap hastalığının yeni karşılaşılan bir sorun olmadığını belirterek, “Şap hastalığı normalde bir virüs. Virüs kaynaklı bir hastalık. Bizim bildiğimiz bu virüsün 7 tane tipi var. Şu anda bizim sahada gördüğümüz genelde ‘Şap 1’ tipi. Bunun 65’li yıllarda Türkiye’de görüldüğünü hatırlıyorum. Uzun zamandır yoktu. Bu virüs bilinen en küçük virüslerden. Bu kadar küçük olması bu virüsün hava yoluyla bile, rüzgârla dahi yayılmasına yol açıyor. Bunun haricinde dış ortamlarda çok dayanıklı. Ahırda, gübrede, yemde, işletme sahiplerinin giysilerinde dahi canlı kalabiliyorlar” dedi.

“ÇOK FAZLA EKONOMİK ZARARA YOL AÇIYOR”

7 tipin her biri için farklı aşı gerekli olduğunu belirten Kaya, şöyle devam etti: “Bir tip için aşı yaptırıldığında diğerleri için koruma sağlamıyor. Şap hastalığıyla ilgili mücadelenin zorluğu çok hızlı yayılması ve her tipi için ayrı aşı olması nedeniyle mücadele zor. Hayvanlardaki temel belirtiler yüksek ateş, iştahsızlık, salya akıntısı, topallık, süt miktarında ani düşüş gibi belirtiler yaşanıyor. Hastalık sadece hayvan sağlığını değil, üreticinin elde edeceği alın terini, kazancını da etkiliyor. Çok fazla ekonomik olarak zararlara sebep oluyor. Bunla mücadelemizde en önemli şey aşılama. Aşılamanın hızlı yapılması lazım. Temizlik ve biyo güvenlik tedbirleri çok önemli. Artı hayvan hareketlerinin kısıtlanması, hatta ve hatta işletmelere giren çıkan kişilerin dahi hareketlerine kısıtlama getirilmeli.”

“AŞI, EN KUVVETLİ SAĞLIK KALKANI”

Virüsü öldüren sönmüş kireç, çamaşır sodası ve sirke gibi kolay yöntemlerin olduğunu ifade eden Kaya, aşı karşıtlığına itibar edilmemesi gerektiğini de vurguladı. “Aşı bizim en kuvvetli sağlık kalkanımız” görüşünü aktaran Kaya, “Aşı yapıldı yine de hastalandı gibi durumlar var, bu aşıdan değil de hayvanın taşıdığı ikincil enfeksiyonlar sebebiyle olabilir diye düşünüyoruz. Bir yerde hastalık ihbarı geldiğinde ve teşhis edildiğinde oraya biz hastalığın mihrak noktası diyoruz. Buradan yarıçapı 3 kilometre olacak şekilde koruma bölgesi oluşturuyor. 10 kilometre yarıçapta da gözetleme bölgesi oluşturuluyor. Burada hayvan hareketleri kısıtlanıyor. İşletmeden işletmeye dahi hayvanların çıkmaması lazım. Tedbirler başlıyor. Bu tedbirlerden sonra bu alanların içinde kendi işletmelerimizin içinde temiz ve kirli alan yapmamız lazım. Çizmeler, kıyafetler hepsinin farklı olması gerekiyor. Yeni temiz kıyafetlerle dışarı çıkmamız lazım. Komşudan malzeme alımına dikkat etmemiz lazım. Çizme, ayakkabı ve kıyafetle dahi temas yoluyla taşınabiliyor. Köy camisine, köy kahvesine giderken insan kurye olarak bu virüsü taşımış oluyor. Bazı mahallelerde süt toplama merkezleri var. Oraların dezenfeksiyonunun yapılması lazım. Hasta olduğu düşünülen hayvandan sağılan sütün oraya getirilmemesi lazım. Karantina bölgesinde resmi kurumların bildirimlerine dikkat etmek lazım” görüşlerini dile getirdi.

“TEDBİRLERİN HEPSİ BİR ARADA UYGULANMALI”

Hayvancılık işletmelerinin içinde başıboş vaziyette köpek, kedi, tavuk gibi hayvanların olmaması gerektiğine de işaret eden Kaya, “Hayvan atıklarının kireçlendikten sonra işletmeden çıkarılmaması lazım. Devlet aşılamayı yapıyor, şu anda 5 tipe karşı içinde koruyuculuk özelliği olan aşı yapılıyor. Şap Enstitüsü yoğun mesai harcıyor. Sadece aşılama tek kalkan değil. Aşılama, biyo güvenlik kuralları, dezenfeksiyonun, karantina tedbirleri hepsi bir arada uygulanmalı. İşletme sahipleri ve çiftçilere büyük görev düşüyor” diye konuştu.

“HAYVAN ÖLÜMLERİ VE SÜT KAYBINA YOL AÇIYOR”

Aydın Süt Üreticileri Birliği Başkanı Servet Başkaya da şap hastalığının hayvan ölümleri, buzağı ve süt kaybı gibi olumsuz sonuçlar doğurduğunu aktardı. Birlik üyeleriyle sürekli iletişim halinde olduklarını ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’yle toplantı yaptıklarını söyleyen Başkaya, konuya ilişkin ayrıntılı ortak yazılı açıklama yapacaklarını ifade etti.
Başkaya, üreticinin zararının giderilmesi için banka kredileri konusu başta olmak üzere çeşitli girişimlerde bulunacaklarını sözlerine ekledi.

Muhabir: KIVANÇ UĞUR