Son yıllarda yaşanan kuraklık, yeraltı sularının çekilmesine neden oluyor. Jeofizik Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilcisi Necdet Evlimoğlu, uzun yıllardır kamu ve özel sektörde konu üzerinde çalıştığını ve meslekte yaklaşık yarım asrı geride bıraktığını dile getirdi.
Evlimoğlu, Yeni Kıroba’ya yaptığı açıklamada, özellikle Kuşadası ve Didim gibi tatil yörelerindeki yazlıklarda artezyen suyunun yoğun olarak kullanıldığını ifade etti.
Denize yakın kesimlerdeki artezyenlerde ‘tuzlu su’ sorununun da yaşandığını belirten Evlimoğlu, Söke yakınlarında inşası süren Sarıçay Barajı’nın bölgenin su ihtiyacının karşılanmasında önemli rol oynayacağını aktardı.
“SİSTEM ÇÖKTÜ”
Evlimoğlu, “Bundan 15 sene önce DSİ, Kuşadası’nda mevcut kuyulardan çekilen su, kapasiteyi doldurduğu için ‘yasak saha’ ilan etti. Biz buna mesleki anlamda ‘kapalı saha’ diyoruz. Ancak o günden bugüne kadar yüzlerce kaçak kuyu açıldı. Geçen seneye kadar sistem dayandı, bu sene çöktü. 167 sayılı Yeraltı Suları Kanunu, yeraltı sularını devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu belirtir. Her vatandaşın kendi arazisinde faydalı ihtiyaçları kadar suyu almak ve kullanmak hakkına sahiptir. Ancak belge almak kaydıyla. Belgeyi kim veriyor? DSİ. Sistem dayanıyordu, bu sene çöktü. Kapalı saha ilan ediliyorsa yeni kuyu açılmasına izin verilmemeli” değerlendirmesinde bulundu.
“TASARRUF KÜLTÜRÜ YETERLİ DEĞİL”
Toplumda su tasarrufu kültürünün yeterli düzeyde olmadığını anlatan Evlimoğlu, şunları söyledi: “Susuz yaşam olmaz. Herkes su derdinde. Yeraltı suları azaldı. Su bir döngüdür. Yağar, süzülür, gider. Petrol gibi değildir. Petrol bir rezervdir. Nüfusun artması, yağmur ve kar yağışının azalması yeraltı sularının azalmasına yol açtı. İlgili kurum ve kuruluşlar bilimin sesine kulak vermeli. Jeofizik mühendisliği yok sayılmamalı. Biz bu konuda ilerleyen haftalarda TMMOB Genel Merkezi’nin iştirakiyle Kuşadası’nda su sempozyumu düzenleyeceğiz.”
