Türkiye’de hemen her sofranın baş tacı olan yoğurt, sağlıklı beslenmenin en temel parçalarından biri olarak biliniyor. Fakat yeni araştırmalar, inek sütü yoğurdunun tahtını sallayan bambaşka bir alternatifi gündeme taşıdı. Bilim insanlarına göre, keçi sütünden yapılan yoğurt, hem protein yapısı hem de probiyotik çeşitliliğiyle öne çıkarak, sindirim sistemi sağlığına en fazla katkıyı sağlayan süt ürünü olarak öne çıkıyor.
KEÇİ SÜTÜ YOĞURDU NEDEN BU KADAR DEĞERLİ?
Uzmanlara göre keçi sütü, doğası gereği A2 β-kazein adı verilen özel bir protein türü içeriyor. Bu protein, sindirim sürecinde mideyi zorlamıyor ve bağırsaklarda gaz, şişkinlik gibi rahatsızlıklara yol açmıyor. 2025 yılında PLOS Onedergisinde yayımlanan bir klinik araştırmada, A2 proteinli sütleri tüketen kişilerin bağırsaklarında “iyi bakterilerin” oranının anlamlı şekilde arttığı tespit edildi.
Keçi sütü yoğurdunun değeri bununla da sınırlı değil. Yağ taneciklerinin küçük olması, sindirimi kolaylaştırıyor. Bu sayede mide rahatsızlığı yaşayan veya hassas sindirim sistemine sahip kişiler, keçi sütü yoğurdunu çok daha rahat tüketebiliyor. Ayrıca keçi sütü, yüksek kalsiyum, magnezyum, fosfor ve çinko oranıyla bağışıklık sistemine de doğrudan katkı sağlıyor.
KEÇİ SÜTÜ YOĞURDU ANTİENFLAMATUVAR ETKİLİ
Polonya Bilimler Akademisi’nden Dr. Emilia Bagnicka, 2023 yılında yayımladığı bilimsel makalede keçi sütüyle yapılan fermente ürünlerin yalnızca besin değeriyle değil, bağırsak mikrobiyotasını düzenleyici ve antiinflamatuvar etkisiyle de öne çıktığını vurguladı. Yani keçi sütü yoğurdu, vücuttaki iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olabilecek doğal bir probiyotik kaynağı olarak değerlendiriliyor.
Ayrıca evde yapılan keçi sütü yoğurtlarında canlı bakteri oranı daha yüksek oluyor. Bu da bağırsak florasının dengelenmesine, bağışıklığın güçlenmesine ve genel sindirim sağlığının iyileşmesine destek sağlıyor. Uzmanlar, keçi sütü yoğurdunun özellikle antibiyotik kullanan kişilerde bağırsak dengesini yeniden kurmaya yardımcı olabileceğini belirtiyor.
EN SAĞLIKLI YOĞURDU SEÇMENİN PÜF NOKTALARI
Sağlıklı bir yoğurt seçmek istiyorsanız, öncelikle yüzde 100 keçi sütü ibaresine dikkat etmelisiniz. Çünkü bazı üreticiler, maliyeti düşürmek için keçi sütünü inek sütüyle karıştırabiliyor. İkinci adımda, ürünün canlı kültür (probiyotik) içerip içermediğini kontrol edin. Sade, şekersiz ve aromasız yoğurtlar her zaman en doğru tercihtir.
Evde yoğurt mayalayanlar için ise uzmanlar şu önerileri paylaşıyor: Pastörize keçi sütü kullanın, mayalama sıcaklığını 42–43°C civarında tutun ve yoğurdu 6–8 saat dinlendirin. Bu süre zarfında mayalanma süreci tamamlanır ve yoğurt, probiyotik bakımından daha zengin bir hâle gelir.
Ayrıca süzme tip keçi yoğurtları, hem daha yoğun kıvamı hem de yüksek protein oranı ile dikkat çekiyor. Laktoz oranı daha düşük olduğu için, hassas mideye sahip kişiler tarafından da daha kolay tolere ediliyor.
LAKTOZ HASSASİYETİ OLANLAR NEYE DİKKAT ETMELİ?
Her ne kadar keçi sütü yoğurdu sindirim açısından avantajlı olsa da, tamamen laktozsuz değildir. Bu nedenle laktoz intoleransı olan kişilerin dikkatli tüketmesi gerekir. Uzmanlara göre, laktoz hassasiyeti bulunan bireyler için yoğurdun fermente süresi büyük önem taşır. Uzun süre fermente edilen yoğurtlarda laktoz oranı azaldığı için, bu kişiler tarafından daha iyi tolere edilebilir.
Beslenme uzmanları ayrıca, yoğurdun yalnızca süt türüyle değil, işlenme biçimi, fermantasyon süresi ve katkısız içeriğiyle de sağlıklı hâle geldiğini hatırlatıyor. Yani en pahalı veya popüler markayı almak değil, en doğal ve sade ürünü tercih etmek sağlığınız için en faydalı adım olacaktır.
