Seçime üç haftadan az bir süre kala Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu tarım sektörüne yönelik vaatlerini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vaatleri arasında büyükbaş ari damızlık üretim merkezlerini teşvik edilmesi, basınçlı sulama altyapısının güçlendirilmesi,sözleşmeli üretimin yaygınlaştırılması, jeotermal organize sanayi bölgeleri başta olmak üzere sera yatırım desteklerinin artırılması,aile tipi işletmelere büyükbaş ve besi hayvancılığı desteği sağlanması,her haneye en az bir asgari ücret garantisi verilmesi, tarımsal üretimde kullanılan azotlu gübrelerdeki dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla Karadeniz gazından Üre sağlayacak fabrikanın Zonguldak’ta kurulması yer alıyor.

KILIÇDAROĞLU’NUN VAATLERİ

Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu ise planlı üretime geçilerek arazilerin tamamının ekilmesi, kamuya ait arazilerin yani Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) çiftliklerine sahip çıkılarak tohum ve damızlık üretimi, ıslah çalışmaları yapılması, buradan elde edilecek tohum ve damızlık hayvanların çiftçiye ücretsiz verilmesi, her köye 1 ziraat mühendisi, 1 veteriner, 1 ziraat teknikeri atanması, sistemde yer almak isteyen ailelere 10 büyükbaş,10 küçükbaş gebe hayvan hibe edilmesi, beş yılda 3 milyon 750 bin büyükbaş, 7 milyon 500 bin küçükbaş üreterek çiftçiye ücretsiz dağıtılması, süt ve et üretiminin artırılması, gübre ve yemde dışa bağımlılığı azaltılması gibi vaatlerde bulundu.

KAPALI SİSTEM VURGUSU YAPTI

Nazilli Ziraat Odası Başkanı Yahya Alnıak, adayların tarım sektörüne yönelik vaatlerini değerlendirdi.

Sözkonusu vaatler içinde en çok sulamanın önem taşıdığını belirten Alnıak üç yıl içinde basınçlı sulama sistemine geçilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Alnıak “Basınçlı sulama sistemlerine geçiş için halihazırda bir takım desteklemeler mevcut ancak bunlar bireysel desteklemeler. Oysa ki asıl sorun suyun tarlaya kadar getirilmesi. Bu sebeple öncelikle sulama birliklerinin ve kooperatiflerin kapalı sisteme geçiş konusunda desteklenmesi gerekiyor. Gübre ve yemde dışa bağımlılığın azaltılması da diğer bir acil ihtiyaç. Bunun yanı sıra planlı üretim mutlaka en kısa sürede hayata geçirilmeli. Kendi bölgemizden örnek vermek gerekirse Nazilli Ovası portakal üretimine uygun değil. Bunun yerine yonca, buğday, pamuk gibi ekonomik değeri yüksek ürünlere geçmek gerekiyor. Özellikle mevye bahçelerinde planlama şart. Geçmiş yıllarda portakal ve nar ağaçlarının söküldüğü yada meyvelerin çürüdüğü dönemleri gördük. Bu bakımdan planlı üretim bölgemiz içinde hayati önem taşıyor” ifadelerini kullandı. (FİLİZ ÖZDEMİR) 

Editör: KIVANÇ UĞUR