Kuşadası sınırları içinde yer alan Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı kendini gören tatilcilere hayran bırakıyor. İçerisinde bulundurduğu yaban hayatı ile endemik tür bitkilerin yer aldığı bu park yaz aylarında günübirlik ziyaretçilerin akınına uğruyor. Bu cennet parçasını yangın gibi doğal afetlerden korumak için doğaseverler gayret gösteriyor.
Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği Başkanı Bahattin Sürücü sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile milli parkı hep birlikte korumamız gerektiğinin altını çizdi.
Milli Parkın Önemi
Zengin biyolojik çeşitliliğe sahip eşsiz bir ekosistem.
Hem doğal hem de kültürel mirasıyla gelecek nesillere aktarılması gereken bir değer.
Uluslararası sözleşmeler çerçevesinde öncelikli korunması gereken alan statüsünde.
Karşılaşılan Sorunlar
Her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği milli parkta, bilinçsizce yapılan faaliyetler doğaya zarar veriyor:
Ziyaretçilerin çoğu, parkı piknik ve deniz alanı gibi kullanıyor.
Araç yoğunluğu ve kalabalık, yönetimde ciddi zorluklar yaratıyor.
Bazı kişiler tüp ve yanıcı maddeler kullanarak hem doğayı hem de binlerce insanın hayatını tehlikeye atıyor.
Bu durum, adeta “elinde bomba ile dolaşmak” kadar büyük bir risk taşıyor.
Çözüm Önerileri
Ziyaretçi yönetim planı hazırlanmalı, taşıma kapasitesi “koruma” ilkesiyle belirlenmeli.
Dünyadaki iyi koruma örnekleri referans alınmalı.
Yangın riskini en aza indirmek için sıkı denetimler yapılmalı.
Ziyaretçiler, çevresinde gördüğü olumsuz durumları park yönetimine veya jandarmaya bildirmeli.
Hepimize Düşen Görev
Milli parkı yalnızca bir mesire alanı değil, ülkemizin korunması gereken milli bir değeri olarak görmeliyiz.
Başta kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, meslek odaları, sivil toplum örgütleri ve tüm vatandaşlar olarak hep birlikte sorumluluk almalıyız.