Giresun’un Tirebolu ilçesine bağlı Çeğel köyünde yaşayan Temel ve Elmas Sezer çifti, bahçelerine kurdukları barınaklarla yaklaşık 300 metrekarelik bir yaşam alanı oluşturan Sezer çifti, 20 kediyi burada misafir ederken, 5 engelli kediye ise evlerinde özel ilgiyle bakıyor. Temel Sezer, ayrıca köyün çeşitli noktalarına ve ilçe merkezine her gün kendi hazırladığı mamalardan bırakıyor.
Güneş Benim Bereketim
Sezer çifti, sahiplendikleri ilk kedi olan “Dombili” ile başlayan bu yolculuklarında, engelli kediler için de mücadelelerini sürdürüyor. Sezer, 8 yıldır evde baktığı kedisine "Güneş" adını verdiğini belirterek, “Güneş benim bereketim. Ona baktığım için Allah rızkımızı kesmiyor” diyor.
Köyde bırakılan hasta ya da yaralı kedileri yalnız bırakmayan Sezer, veteriner desteğiyle hayvanların tedavisini üstleniyor. Hayvanlara duyduğu sevgiyi şu sözlerle ifade ediyor: “Muhtaç hayvanı görüp geçemem. Hemen veterinere götürürüm. Elimden ne gelirse yaparım. Hayvanlar Allah’ın sessiz kulları, zarar vermek şöyle dursun, onları yaşatmak benim görevim.”
Eşi En Büyük Destekçisi
Elmas Sezer ise bu özverili çabanın perde arkasındaki kahramanlardan. Eşine gönülden destek verdiğini belirten Sezer, “Vicdan sahibi bir insanla yaşamak çok özel. Kediler için kendi ihtiyaçlarımızdan feragat ediyoruz ama bu bize yük değil, mutluluk veriyor” diyor.
Sezer, özellikle engelli kediler için duydukları sorumluluğu şu sözlerle özetliyor: “Bir felçli kediyi kime emanet edebilirsiniz? Eşim, geceleri bile mama hazırlamakla meşgul. Bu sadece bir sevgi işi değil, aynı zamanda insanlık görevi.”
Sokakta Ölümle Burun Buruna Kalmasınlar
Küçük yaşta sahiplendikleri yavru kedileri, trafik kazalarına karşı bahçelerinde büyüttüklerini ifade eden Temel Sezer, “Yavrular tehlikeyi bilmiyor, araçların altına yatıyor. O yüzden elimizden geldiğince bahçede güvenli bir ortam oluşturduk” diyor.
Sezer çifti, bugüne kadar birçok kediyi tedavi ettirerek yeniden hayata kazandırmış. Ancak her şeyin onların elinde olmadığını da ekliyorlar: “Hayata tutunanlar oldu, kaybettiklerimiz de... Ama biz vicdanen çok rahatız. Çünkü görevimizi yerine getirdik.”