Denizli'nin Çivril ilçesinde yaşayan Halil Çetin'in çocuklarına verdiği isimler, sadece birer kimlik değil, aynı zamanda köklü bir geçmişin izleri gibi duruyor. Çetin ailesinin 12 evladı var ve her biri, Orta Asya Türk kültürü ile destanlarından ilham alınarak seçilmiş farklı bir ismi taşıyor. Bu durum, hem mahallede hem de iş çevrelerinde merak uyandırıyor. Sosyal medyada da zaman zaman gündem olan aile, kendi içinde doğal bir tarihyazımı geleneği oluşturmuş gibi. Baba Halil Çetin’in gençlik yıllarından beri beslediği tarih sevgisi, bugün çocuklarının isimlerinde yaşamayı sürdürüyor.
Orta Asya kültüründen gelen isimlerin anlamı ailede özel bir yer tutuyor
Çetin ailesinin çocuklarına verilen “Oğuzhan, İlbilge, Aybike Halime, Hazercan Neşe, Alper Tunga, Aybars Pusat, Selenge Senem, Ramazan Kürşat, Alperen Koray, Kurtcebe Noyan, Subutay Noyan ve Börübars Sancar” gibi isimler, bölgede sık rastlanan adların oldukça dışında. Ancak aile için bu isimlerin her biri bilinçli bir seçimin sonucu.
Halil Çetin, lise yıllarından itibaren okuduğu tarih kitaplarında karşılaştığı bu isimleri unutmadığını, hatta çoğunu birden fazla kez okuduğunu anlatıyor. Türk destanlarında ve eski Türk devletlerinde yer edinmiş komutanlar, bilge kişiler ve kahramanlar ona ilham vermiş. Bugün bu isimler, aile içinde bir tür manevi miras olarak görülüyor.
“Geçmişimizle gurur duyuyorum” diyen bir babanın hikâyesi
Halil Çetin, ailesinin 64 yıl önce Afyonkarahisar’dan Çivril’e göç ettiğini hatırlatarak, bu topraklarda büyüyen biri olmasına rağmen Türk tarihine duyduğu ilginin hiç azalmadığını söylüyor. “Milliyetçi ve ülkücü bir kökenden geliyorum” diye başlayan anlatımı, aslında neden böyle bir isim geleneği oluşturduğunu da açıklıyor.
Çetin’e göre Türk milleti, geçmişiyle bağ kurduğu sürece güçlü kalıyor. Bu nedenle çocuklarına tarihî isimler vermek, onun için sadece bir tercih değil; aynı zamanda bir duruş. Çocuklarının her biri büyüyüp kendi yoluna giderken, taşıdıkları isimlerin onlarda bir sorumluluk duygusu oluşturduğunu da düşünüyor.
Ailede kararlar ortak, ama isimler babanın emaneti
Eşe Nazlı Çetin, 12 çocuk annesi olmanın kendisine büyük bir mutluluk verdiğini söylüyor. Çocukların isimleri konusunda eşine hiç itiraz etmediğini özellikle belirtiyor. Ona göre önemli olan isim değil; çocukların iyi, çalışkan ve karakterli bireyler olması. “Hepsi kendi işinde gücünde” derken sesinde bir gurur gizli.
Ailenin genç fertlerinden 19 yaşındaki Subutay Noyan da isminin kendisini özel hissettirdiğini dile getiriyor. İlk kez duyanların şaşırdığını, fakat zamanla ismin anlamını öğrenince saygıyla karşıladıklarını söylüyor. Ona göre ismi, hem geçmişle bağ kuran hem de kişiliğine ağırlık katan bir yön taşıyor.
