Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü’ne İstanbul Üniversitesi Matematik Bölümü’nden mezun Mücahid Taylan’ın getirilmesi, veteriner hekimlerin tepkisine yol açtı.

Aydın Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hakan Kaya, oda yönetim kurulu adına yaptığı açıklamada, liyakatin herkes için geçerli olması gereken bir ilke olduğuna işaret ederek, “Et ve Süt Kurumu'nun başına gıda güvenliği, halk sağlığı, hayvancılık, zoonoz vb. gibi bilgisi ve tecrübesi olmayan, aslında kendisinden de bu bilgi ve tecrübelere sahip olması beklenmeyen bir matematik mezununun atanmasına yönelik, kamuoyunda karşılaştığımız tepkileri dikkatle takip etmekteyiz. Bu tepkilerin çoğuna, harfiyen katılıyoruz. Her iş ehline verilmelidir” dedi.

“YERELDEKİ DURUMLAR DA FARKLI DEĞİL”

Bu tepkilerin, yıllardır dile getirdikleri liyakat sorununu gözler önüne serdiğine dikkati çeken Kaya, şöyle devam etti: “Ancak, bu haklı eleştirilerin, sadece genel yönetime değil, yerelde zaman zaman veteriner hekim ihtisası gerektiren birimlerin başına yaşanan liyakatsiz atamalara da yapılması gerektiğini düşünmekteyiz. Örneğin; Yıllardır Aydın Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü bir beşeri hekimdir. Yeni kurulan Veteriner İşleri Daire Başkanı ise veteriner hekimlik mesleğiyle ilgisi olmayan bir bürokrattır. Konya Şeker'deki süt üretim direktörünün elektrik mühendisi olması haberlerini de okumaktayız. Bu yerelde yaşanan durumlar; Et ve Süt Kurumu'na yapılan atamadan farksızdır.”

“SİYASET DEĞİL, BİLİM VE UZMANLIK ESAS ALINMALI”

Liyakatsizliğin yalnızca bir siyasi partinin sorunu olmadığını, tüm parti ve yönetimleri kapsayan yapısal bir problem haline geldiğini savunan Kaya, “Uyarıyoruz! Veteriner hekimliğin göz ardı edilmesinin sonuçları: Veteriner hekimler, sadece hayvanların sağlığıyla ilgilenmez. Hayvanlardan insanlara bulaşabilen zoonoz hastalıklarla mücadele, gıda güvenliği zincirinin korunması, salgın hastalıkların tespiti ve hayvan refahının sağlanması gibi hayati görevler üstlenir. Bu alanlarda uzmanlık ve tecrübe sahibi olmayan yöneticiler, kısa vadede telafisi mümkün olmayan büyük felaketlere yol açabilir: Halk sağlığı riskleri artar. Gıda güvenliği tehdit altına girer. Hayvan refahı standartları düşer. Salgın hastalıklara karşı savunmasızlık oluşur. Hayvancılık sektörü büyük ekonomik zararlarla karşı karşıya kalır. Liyakat, tartışmaya açık bir konu olmamalıdır. Siyaseti değil, bilimi ve uzmanlığı esas alan bir yönetim anlayışının tesis edilmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz. Dolayısı ile tüm siyasileri ve erkleri, liyakate uygun hareket etmeye kamu sağlığı adına davet ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Muhabir: KIVANÇ UĞUR