Aydın’ın Söke ilçesine bağlı Ağaçlı Mahallesi, yaz aylarında turizm sezonunun hareketliliğiyle tanınıyor. Kuşadası yolu güzergahı üzerindeki mahallenin en bilinen bazlama ustalarından biri olan 57 yaşındaki Güldünya Akyol, 15 kardeşin arasında üretimle geçen bir yaşam sürdü. Küçüklüğünden bu yana tütün ekti, sebze yetiştirdi, yıllardır da bazlama ekmeği pişirerek geçimini sağladı.
Dört çocuğunu da okutmayı başaran Akyol, hem annelik hem esnaflık hem de üreticilik yaptı. “Eskiden bolluk bereket vardı” diyen Akyol, “Römork römork ürün indirirdik, domates, biber, patlıcan… 30-40 kasa domates çıkarırdık. Köyümüzde harıl harıl su akardı. Şimdi ne ürün var ne de su. İçme suyu bile geceleri kesiliyor” ifadelerini kullandı.

“GECE 3:30’DA MESAİYE BAŞLIYOR”
Akyol’un günü çoğu kişinin uyuduğu saatlerde başlıyor. “Gece 3.30’da kalkarım. Hamurumu yoğurup hazırlayana kadar saat 4 olur. Ateşimi yakarım, taşta pişirdiğim için geç ısınır. Saat 9’a kadar ekmekleri pişirir, tezgâha dizerim” dedi.
Eskiden gözleme de yaptığını ancak ayaklarındaki rahatsızlık nedeniyle artık yapamadığını aktardı.

“ARABALAR BOŞ GEÇİYOR”
Bu yıl işlerin eskisi gibi olmadığını belirten Akyol, “Eskiden cumartesi pazar günü trafik kilitlenirdi. Ekmek yetiştiremezdik. Trafik polisi gelip yolu açardı. Şimdi arabalar boş geçiyor, ekmekler elimde kalıyor” diye konuştu.
Artan maliyetler nedeniyle bazlamanın fiyatının 80 liraya çıktığını, bu nedenle satışların düştüğünü ifade etti.

“ÖLMÜŞ BİRİ GİBİSİN” SÖZÜ ZORUNA GİTTİ
Akyol’un okuma yazma isteği, yıllar önce yaşadığı bir olayla başladı. Bir yaz günü tezgâhının başında otururken yanına yaşlı bir adam geldi. Sohbet sırasında Akyol, adamın elindeki gazetede bir kaza fotoğrafı görünce merak etti:
— Amca, bu ne olmuş, okusana.
— Sen okuma yazma bilmiyor musun?
— Bilmiyorum.
— Desene sen ölmüş biri gibisin. Nasıl ölmüş insanın faydası olmaz, sen de öylesin.
Bu sözün kendisine çok dokunduğunu belirten Akyol, “O gün kendi kendime bir gün okuyacağım dedim” ifadesini kullandı.
Çocukluğunda abileri okula giderken okul bahçesinde onları izlediğini, derslere giremediğini söyledi. “Bir öğretmen beni alıp sınıfa koysaydı öğrenirdim” dedi.
Yıllar sonra kısa süreliğine gece okuluna gittiğini belirten Akyol, “Harfleri biliyorum ama okuyamıyorum, yazamıyorum. Bir hafta on günde bile bir şeyler öğrendim ama devam edemedim. İşten fırsat bulamıyordum” diye konuştu.

“ARTIK İŞ YOK, BU SENE OKUYACAĞIM”
Şimdi işlerin azalmasıyla birlikte, yıllardır ertelediği hayalini gerçekleştirmek için fırsat bulduğunu söyleyen Akyol, “Artık iş yok, bu sene okuyacağım. Adımı yazmayı bilmiyorum, en zoru o. Eskiden köy okulunda öğretmenlik yapan Turhan Hoca gelecek, bana ders verecek. Öğrenene kadar bırakmayacağım” dedi.





