Sakarya’da yaşanan olayda, nişanlısıyla ayrıldıktan sonra barışma ısrarını sürdürerek defalarca mesaj atan sanığa verilen 3 aylık hapis cezası Yargıtay tarafından onandı. Yüksek Mahkeme’nin bu kararı, kişilerin özel hayatına müdahale eden ısrarlı davranışların “huzur ve sükunu bozma” suçu kapsamında değerlendirilebileceğini ortaya koydu.

Ayrılık sonrası ısrarcı mesajlar mahkemeye taşındı

Yargıtay kararına yansıyan dosyaya göre, Sakarya’da nişanlı olan çift bir süre sonra anlaşamayarak yollarını ayırdı. Ayrılığı kabullenemeyen erkek, eski nişanlısına defalarca “tekrar bir araya gelelim” içerikli mesaj gönderdi. Kadının tüm reddine rağmen devam eden bu ısrar, rahatsızlık boyutuna ulaştı.

Kadın, mesajların çıktısını alarak Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Açılan davada sanık, Sakarya 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde “kişilerin huzur ve sükununu bozma” suçundan yargılandı ve 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Yargıtay’dan yerel mahkeme kararına onay

Sanık, yerel mahkemenin kararını temyiz ederek dosyayı Yargıtay’a taşıdı. Ancak Yargıtay 12. Ceza Dairesi, dosyada usul ve kanuna aykırılık bulunmadığını belirterek verilen cezayı hukuka uygun buldu.

Seçil Erzan’a 102 yıl 4 ay hapis kararı
Seçil Erzan’a 102 yıl 4 ay hapis kararı
İçeriği Görüntüle

Kararda, yargılama sürecinde toplanan delillerin sanığın eylemini açıkça ortaya koyduğu vurgulandı. Böylece yerel mahkemenin hükmü onanarak kesinleşti.

“Huzur ve sükunu bozma” suçuna emsal karar

Türk Ceza Kanunu’na göre “kişilerin huzur ve sükununu bozma” suçu, ısrarlı arama, mesaj veya rahatsız edici eylemlerle işlenebiliyor. Yargıtay’ın bu onama kararı, ayrılık sonrası ısrarcı mesajların da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti.

Uzmanlar, kararın benzer davalarda mağdurların şikâyetlerini güçlendireceğini ve kişisel sınırların korunmasına yönelik önemli bir adım olduğunu ifade ediyor.

Kaynak: AA