1996 yılında hayata veda eden ve 12 yaşında görme yetisini kaybederek “Kör Kahin” olarak anılmaya başlayan Baba Vanga, ölümünden sonra bile dünya gündeminde yer buluyor. Özellikle 2026 yılı için dile getirilen kehanetler hem distopik senaryoları hem de insanlık için merak uyandıran iddiaları içeriyor. Peki Kör Kahin'e göre 2026 yılında dünyayı neler bekliyor? İşte o kehanetler...
'2026 AFETLER YILI OLACAK'
Baba Vanga’nın kehanetlerine göre 2026 yılı, doğanın en sert yüzünü göstereceği yıllardan biri olacak. Büyük depremler, volkanik patlamalar ve iklim kaynaklı felaketler, dünya kara parçalarının yüzde 7 ila yüzde 8’ini ciddi şekilde etkileyecek.
Kehanetlerde bu felaketlerin ekosistemleri çökme noktasına getireceği ve altyapıların yok olmasıyla büyük göç dalgalarının başlayacağı da yer alıyor.
KÜRESEL ÇATIŞMALAR ŞİDDETLENECEK
Vanga’nın dikkat çeken bir diğer kehaneti ise küresel ölçekte bir çatışma ihtimali. Kehanete göre Çin, Tayvan’ı işgal edecek ve bu adım ABD ile Rusya’yı doğrudan karşı karşıya getirecek.
Bu gelişmelerin bir Üçüncü Dünya Savaşı’nın fitilini ateşleyebileceği iddia ediliyor. Bu senaryo, halihazırda dünya gündeminde olan jeopolitik gerilimlerle birlikte değerlendirildiğinde kamuoyunun ilgisini çekiyor.
YAPAY ZEKÂ İNSAN İRADESİNİ GÖLGELEYECEK
Baba Vanga’nın 2026 için öngördüğü bir diğer konu da teknoloji. Kör Kahin'e göre bu yıl yapay zekâ, insanların birçok görevini devralacak ve karar alma süreçlerinde algoritmaların etkisi insan iradesinin önüne geçecek.
Kehanet, insan ile makine arasındaki sınırın giderek silikleşeceği bir dönemden söz ediyor.
'UZAYLILARLA İLK TEMAS 2026’DA KURULACAK'
Baba Vanga’nın en dikkat çeken öngörüsü ise Kasım 2026’da yaşanacağı iddia edilen uzaylı teması. Büyük bir uzay gemisinin Dünya atmosferine gireceği, insanlıkla ilk resmi temasın gerçekleşeceği ve bunun dünya dışı yaşamla yeni bir dönemin başlangıcı olacağı ileri sürülüyor.
KEHANETLERİN HİÇBİR BİLİMSEL DAYANAĞI YOK
Baba Vanga’nın geçmişte bazı olayları öngördüğü iddia edilse de kehanetlerin çoğu bilimsel bir temele dayanmıyor ve yorumlamaya açık ifadelerden oluşuyor. Bilim insanları, bu tür öngörülerin eleştirel akıl süzgecinden geçirilmeden değerlendirilmemesi gerektiğini vurguluyor.
