Sunumda, Milli Park kavramı, Uzun Devreli Gelişim Planı, yangın riski yönetimi ve iklim değişikliğine bağlı yangın artışı ele alındı. Göktüğ, 2025 yılı boyunca yalnızca Türkiye’de değil, Güney Amerika’dan Güney Kore’ye, Güney Avrupa’dan Rusya’ya kadar pek çok ülkede yangınların olağanüstü arttığını belirtti.
Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı özelinde yaptığı değerlendirmede, parkın özellikle yaz aylarında rekreasyonel yoğunluk nedeniyle yangınlara açık hale geldiğini söyledi. Milli parkın günlük araç giriş kapasitesinin 1500 olarak belirlendiğini, koylara ulaşan yolların ise park edilen araçlarla neredeyse tıkandığını belirten Göktüğ, “Yangın anında itfaiye araçlarının müdahale şansı azalıyor, tahliye sürecinde panik nedeniyle can kaybı riski artıyor” dedi.
Yunanistan’ın yangın yönetimi politikalarını örnek gösteren Göktüğ, riskli dönemlerde orman ve milli park alanlarına kısıtlı giriş uygulamasının Türkiye için de değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Göktüğ, yangınların artık bir istisna değil, iklim değişikliğinin getirdiği yeni normal olduğunu vurgulayarak, koruma ve kullanım dengesinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
GÖKTUĞ, Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nın uzun devreli gelişme planına atıf yaparak, yangın riski yüksek dönemlerde ziyaretçi baskısının azaltılması, sigara ve mangal dahil riskli davranışların yasaklanması ve cezai yaptırımlar uygulanması, çok riskli günlerde ise hem park ekosisteminin hem de ziyaretçilerin can güvenliğini korumak için milli parkın tam veya kısmi kapatılması gibi tedbirlerin alınabileceğini belirtti.
Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nda yangın riskini en aza indirmek amacıyla ziyaretçi yönetim planının revize edilmesi gerektiğini vurgulayan GÖKTUĞ, milli parkın ziyaretçi taşıma kapasitesinin ve parka alınan araç sayısının, iklim değişikliğiyle oluşan yeni normaller dikkate alınarak yeniden hesaplanması gerektiğini ifade etti.
Milli Parklar ve Belediye iş birliği ile milli parkın dışında bir otopark alanı planlanmasının önemine değinen GÖKTUĞ, park içerisindeki ulaşımın ağırlıklı olarak elektrikli shuttle araçlar vasıtasıyla sağlanması gerektiğini belirtti.
Revize edilecek planda taşıma kapasitesinin, “koruma” ilkesi gözetilerek ve uluslararası standartlar referans alınarak belirlenmesi gerektiğini, bu yaklaşımın yalnızca milli parkın ekolojik sürdürülebilirliğini değil, aynı zamanda ziyaretçilerin can güvenliğini de sağlamak açısından kritik olduğunu dile getirdi.
Ayrıca revizyon planında mutlaka park kurallarının net olarak tanımlanması, ziyaretçi yönetim stratejilerinin oluşturulması ve bu stratejiler kapsamında yerel halk ile yerli ziyaretçilerin yangın, milli park ve doğa koruma konularında bilinçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Bu doğrultuda, milli parklar, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve yerel yönetimlerin iş birliğiyle çeşitli farkındalık kampanyalarının düzenlenmesinin önemini vurguladı.
Son olarak, revize edilecek planın mutlaka yangın eylem alt planı ile entegre edilerek hazırlanmasının gerektiğini ifade etti.
Konukların sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Tendü Hilal Göktuğ’a, Mete Göktuğ, Metin Göktuğ, Kuşadası Kent Konseyi Başkanı Mustafa Ünver ve Caferli Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği başkanı Nazlı Deniz Kuruoğlu tarafından EKODOSD’un teşekkür belgesi takdim edildi.