Son dönemde başıboş sokak köpeklerinin saldırısına uğrayanların sayısında artış olması hükümeti harekete geçirdi. Önümüzdeki günlerde TBMM’ye sunulması planlanan yasa teklifinde sokak köpeklerinin “uyutulması” öngörülüyor.
İktidarın hazırlığını sürdürdüğü yasa teklifine göre öncelikle başıboş hayvanlar sahiplendirilmeye çalışılacak. Barınaklardaki köpeklerin fotoğrafları çekilerek, internet sitelerinde sahiplendirme ilanı yayınlanacak. 30 gün boyunca sahiplenilmeyen köpekler, iğne ile ilaç verilerek uyutulacak.
“BUNUN ADI KATLİAM”
Sokak köpeklerinin uyutulması teklifine bir tepki de Nazilli Hayvanseverler Derneği’nden geldi. Dernek başkanı Mehmet Tığoğlu, Aydın Barosu Nazilli Temsilcisi Emel Şahin, CHP’li meclis üyeleri ve hayvansever avukatlarla birlikte Akademi Kafe’de ortak basın açıklaması yaptı. Açıklamada “Bunun adı bir uyutma değil, hiçbir suçu olmayan canlıları öldürme, idam cezasına mahkumiyet hatta soykırımdır” mesajı verilirken ortak çözüm önerileri sunuldu. Başkan Tığoğlu’nun okuduğu basın açıklamasında “Tüm canlıların yaşam hakkının korunması adına çalışmalar yapılması gerekirken ve çözümü tıpkı uygulanmaktan geri kaçınılarak kar topu haline getirilmiş yasada da belirttiği gibi, “Kısırlaştır, Aşıla, Rehabilite Et, Yerinde Yaşat” olması gerekirken, onların ölümüne ve toplu katliamına sebep olmak yalnızca geçici çözümler doğuracaktır” denildi.
“BARINAK DEĞİL ÖLÜM KAMPI”
Açıklamanın devamında “ Bin 200 küsur belediyenin yalnızca ortalama 200 kadarında bilinen bakım evi – barınak ya da ölüm kampı varken ve buralarda nasıl yaşanmaz koşullarda, kendi pisliğinin içinde ölüme terk edildiği her gün sosyal medya hesaplarında boy boy ifşa edilirken, barınak adı altındaki ölüm kamplarının topluma sanki cennet köşesiymişçesine algı yaratılması ayrı bir muammadır. Yapacağınız soykırımın farkında mısınız? Çözümü bilimsel ve etik olarak çok basit ve kontrol altına alınabilecekken halen daha günümüzde saldırı olaylarıyla karşılaşmak ve bunları konuşmak bizleri de derinden üzmektedir.
Ne hiçbir çocuğumuzun ve yine çocuğumuz diye ifade ettiğimiz hayvanımızın canına, sağlığına bir şey gelmesinin düşünülmesi dahi korkunçtur”
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SUNULDU
Çözüm olarak Türk Devletinden ve parlamentodan beklentimiz; üretim çiftiliklerinin, pet shop üretimlerinin, gümrükten girişlerin engellenmesi, internet başta olmak üzere satışın önlenmesi, sahipli hayvanların kayıt altına hatta kısırlaştırılarak üremenin önüne geçilmesi, sokağa, kırsala bırakmaya çalışanlara ağır yaptırımlar verilmesi, konunun uzmanları, veteriner hekimler ve bu konuda tecrübe kazanmış STKlar ile iş birliği içerisinde ulusal kısırlaştırma, aşılama eyleminin organize edilmesi ve ilk fırsatta öncelikli olarak devreye koyulmasıdır.”
BELEDİYELERİN GÖREVİ
Toplantıda konuşan Baro Temsilcisi Emel Şahin yasaların tarih boyunca yaşatmak ve korumak için yapıldığını hatırlatarak “Hayvanları Koruma Kanunu’nda topla, kısırlaştır, yerine geri maddeleri vardır. Kanun belediyelere görev yükler. İnsanların, çocukların rahatlıkla hareket edemediğinin farkındayız ama çözüm öldürmek değil. Yaşatarak çözüm bulabiliriz. Katliam yapmadan da çözebiliriz. Bunun için işbirliği öneriyoruz” şeklinde konuştu.
