ÖTV oranlarındaki düzenleme bir anda hem araç fiyatlarını hem de hesaplanan KDV’yi yukarı çekti. İlk bakışta yalnızca bir vergi kalemi gibi görünen değişiklik, aslında zincirleme bir sonuca yol açtı. Sadece bir oran güncellendi ama toplamda %222’ye varan bir fark oluştu.
Vergi formülü ne kadar şeffaf?
Mevcut sistemde araçlar için hesaplanan KDV, ÖTV dâhil fiyat üzerinden belirleniyor. Dolayısıyla ÖTV oranının yükselmesi, otomatik olarak KDV miktarını da artırıyor. %4’ten %50’ye yükselen ÖTV oranı sonrası ortaya çıkan fark, bu sistemin etkisini net şekilde ortaya koydu. Pick-up segmentindeki araçlar, bu artıştan en fazla etkilenen modeller arasında.
Örnek üzerinden hesaplama
Düzenleme öncesi 2 milyon 665 bin TL olan bir pick-up aracın ÖTV’si yalnızca 106 bin TL civarındaydı. Şimdi bu rakam 1 milyon 327 bin TL’yi aştı. KDV ise düzenleme öncesi 552 bin TL iken, artık 796 bin TL’yi buluyor. Böylece aracın satış fiyatı 3 milyon 983 bin TL’ye kadar çıkıyor. Net sonuç: vergi yükü neredeyse üç kat arttı.
Devlet tahsilatında sıçrama yaşanıyor
Bu düzenleme sonrası Maliye’nin aynı araçtan elde ettiği toplam vergi geliri 658 bin TL’den 2 milyon 124 bin TL’ye ulaştı. %222’lik bu artışın vatandaş açısından karşılığı ise daha pahalı araçlar ve daha fazla ödeme. Bu farkın sadece bir gecede oluşması, dikkatleri vergi sisteminin yapısına yöneltiyor.
Sektör temkinli, tüketici tepkili
Araç satış bayileri, bu değişikliğin satışlara olumsuz yansıyacağını ifade ediyor. Tüketiciler ise zamların gerekçesini sorguluyor. KDV’nin ÖTV üzerinden hesaplanmasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği yönünde görüşler artıyor. Vergi sisteminin sadeleştirilmesi, daha öngörülebilir bir piyasa için talep ediliyor