Özellikle 100 bin kilometreyi aşmış araçlarda, bu motorların ne gibi sürprizlerle karşılaşabileceği artık daha net biliniyor. Otomotiv uzmanları, bu motorları taşıyan araçlar için ikinci el alışverişlerinde ekstra temkinli olunmasını öneriyor.
BMW N63 V8: Güç, ısı ve bozulma üçgeni
BMW’nin V8 motoru olan N63, yüksek performans sunmasına rağmen kullanıcılarına uzun vadede pahalı sorunlar çıkartıyor. Yağ eksiltme, motor sıcaklığında dengesizlik ve elektronik sistem arızaları en sık karşılaşılan problemler. Bu motorun içerdiği elektronik bileşenler, yalnızca arıza çıkaran değil, aynı zamanda maliyetli parçalar. Kullanıcılar 70 bin kilometreden itibaren servise daha sık uğramaya başlıyor. Lüks segmentte sunulan bu motorun sürprizleri ise genellikle “lüks” seviyesinde pahalı oluyor.
Ford 1.0 EcoBoost: Tasarruf illüzyonu mu?
Küçük motor hacmine rağmen performanslı görünen Ford’un 1.0 EcoBoost motoru, şehir içi kullanımlarda cazip gelebilir. Ancak özellikle uzun yol, eğimli alanlar ve soğuk havalarda bu motorun zayıflıkları ortaya çıkıyor. Soğutma sistemindeki sorunlar ve silindir kapağında çatlama riski, sürücüleri yarı yolda bırakabiliyor. Ayrıca bu motorun onarımında orijinal parça bulmakta da zorluk yaşanabiliyor. Tasarruf amacıyla tercih edilen motorun, arıza çıkardığında ciddi fatura doğurması sık karşılaşılan bir durum.
VW EA888 GEN3: Sessiz sedasız ilerler ama birden durabilir
Volkswagen’in 2.0 TSI motoru olan bu seri, başlangıçta performans açısından tatmin edici olsa da ilerleyen kilometrelerde can sıkıcı bir hâl alabiliyor. Özellikle 100 bin km sonrası yağ yakımı artarken, turbo sistemindeki dengesizlikler de kullanıcıları sıkıntıya sokabiliyor. Motorun soğutma sisteminin zayıf olması da aşırı ısınmaya neden oluyor. Bu motorla yola çıkmadan önce tüm bakım kayıtlarının dikkatle incelenmesi şart.
Nissan MR20DD: Hafif ama dayanıklı değil
MR20DD motor tipi, alüminyum bloklu yapısıyla hafiflik sunuyor. Ancak bu yapı, özellikle yüksek kilometrelerde sağlamlığını kaybedebiliyor. Yağlama sisteminde zamanla bozulmalar yaşanabiliyor. Bu da motorun revizyon gerektirmesi ya da tamamen değiştirilmesi ihtimalini doğuruyor. İkinci elde bu motora sahip araç satın almak, risk faktörünü fazlasıyla artırıyor.
