Türkiye ekonomisi, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 3,7’lik bir büyüme oranına ulaştı. TÜİK’in açıkladığı temmuz-eylül dönemine ait GSYH verileri, ekonominin küresel belirsizliklere rağmen istikrarlı seyrini sürdürdüğünü gösteriyor. Ekonomistler, büyümenin beklentilerin bir miktar altında kaldığını belirtse de tablo genel olarak olumlu değerlendiriliyor. Ayrıca Türkiye, OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen dördüncü ekonomi olarak öne çıktı. Bu durum, özellikle iç talep, hizmet sektörü ve finansal faaliyetlerin canlılığını koruduğunu gösterirken; tarım sektöründeki daralma dikkat çekiyor.
İnşaat, finans ve bilgi-iletişim sektörleri büyümeye öncülük etti
Açıklanan GSYH verileri, üçüncü çeyrekte büyümeye en güçlü katkıyı inşaat sektörünün yaptığını ortaya koydu. Sektör, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,9’luk bir artış kaydetti. Finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 10,8, bilgi ve iletişim hizmetleri ise yüzde 10,1 büyüyerek dikkat çeken diğer alanlar oldu.
Buna karşılık tarım sektöründe yüzde 12,7’lik bir küçülme görülmesi, sektördeki yapısal sorunların ve iklim koşullarının etkisini bir kez daha gündeme getirdi. Sanayi, ticaret, ulaştırma ve konaklama gibi temel faaliyetler de büyümeye katkı sağlamaya devam etti. Her bir sektörün performansı, ekonominin geniş tabana yayılmış bir büyüme eğilimine sahip olduğunu gösteriyor.
GSYH cari fiyatlarla 17,4 trilyon liraya yükseldi
TÜİK verilerine göre, üretim yöntemine göre hesaplanan GSYH, cari fiyatlarla yüzde 41,6 artarak 17 trilyon 424 milyar liraya ulaştı. Bu rakam, dolar bazında 432,8 milyar dolar olarak kaydedildi. Söz konusu artış, fiyat etkilerinin yanı sıra ekonomik faaliyetlerdeki canlılığın da devam ettiğini ortaya koyuyor.
Türkiye ekonomisinin 21 çeyrektir büyümeye devam etmesi, özellikle iç tüketim ve hizmet ağırlıklı ekonomik yapının etkisiyle açıklanıyor. Ekonomistler, mevcut verilerin yılın son çeyreğine ilişkin beklentileri şekillendireceğini ve politika yapıcıların bu tabloyu yakından izleyeceğini belirtiyor.
Ekonomistlerin beklentisi büyüme oranının biraz üzerindeydi
Finans Büyüme Beklenti Anketi’ne katılan ekonomistler, üçüncü çeyrekte yüzde 3,97’lik bir büyüme bekliyordu. Açıklanan yüzde 3,7’lik oran, beklentinin bir miktar altında kalsa da genel ekonomik görünüm açısından pozitif değerlendiriliyor.
Öte yandan TÜİK’in geçmiş çeyreklere yönelik revizyon yapması, büyüme serisinin daha sağlıklı bir şekilde takip edilmesini sağlıyor. Ekonomistler, revizyonların makro verilerin güncel koşullara uyarlanması açısından önemli olduğuna dikkat çekiyor.




