Bu köşede bir tarım mesleki örgüt yöneticisi olarak Türk tarımının sorunlarını ve çözümlerini ele almaktayız.

Fırsat buldukça da tarımın diğer kesimleri ve paydaşlarının gözünden de sorunlara farklı bakış açılarını ortaya koymamı gerekmektedir.

Bu bakımdan, bu yazımızda Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Sayın Prof.Dr. H.Melih Yavuz’un Türk Hayvancılığının genel sorunları ile ilgili yaklaşımını yansıtmak istiyorum.

· “ Tarım ile uğraşan kırsal nüfus hızla erimektedir. Buna neden olarak bitkisel ve hayvansal tarım faaliyetlerinin karlılığının giderek azalması ve hatta son birkaç yıldır zarar eder hale gelmesi olduğu gibi, sosyal faktörler de ciddi olarak etkili olmaktadır.

· İletişim araçlarının hızla gelişmesiyle kırsal kesimin günlük yaşam ihtiyaçları ile birlikte sosyal ve kültürel ihtiyaçları da özellikle genç nüfusta önemli ölçüde değişerek artmıştır. Köylerin ve kırsal bölgelerin çağın gerektirdiği yaşam refahının ve sosyal yaşamın gerisinde kalması genç nüfusun hızla şehirlere ve batı bölgelerine göçmesine neden olmaktadır.

· Batı bölgelerinde yerleşim alanlarının birbirine yakın olması nedeniyle şehir ve kasabalara ulaşımın kısa zamanda sağlanabilmesi ciddi bir göç dalgasına neden olmazken, kırsal kesimden büyük şehir ve batıya göç orta ve doğu Anadolu bölgelerinde ciddi bir sorun halindedir.

· Hayvancılığı geliştirmek için zaman zaman yapılan popülist devlet teşvikleri hayvan varlığının çoğalmasını ve daha çok endüstriyel büyük çiftliklerin oluşmasını desteklemektedir.

· Et ve süt ürünlerinin fiyatlarını dengelemek için hayvansal ürün ithalatı yapılmak gibi tutarsız politikalar uygulanmaktadır. Bu şekilde oluşan arz fazlasına bağlı fiyat baskılamaları hayvancılık sektöründeki karlılığı azaltmakta ve sonuç olarak milyonlarca döviz ödenerek getirilen hayvanların önemli bir kısmı kesime gitmektedir. Bu kısır döngü ne ülke ne de yetiştiricinin çıkarına olmamakta sadece ithalat firmalarına yaramaktadır.

· Öncelikle Türkiye’deki hayvansal üretim hedefleri gerçekçi çalışmalara göre oluşturulmalı ve hayvan varlığının artırılmasından ziyade hayvancılık işletmelerindeki verimliliğin ve ürün kalitesinin artırılması ile bu hedeflere ulaşılması yönündeki çalışmalar teşvik edilmelidir.

· Halen Türkiye’de hayvan başına üretim ortalamaları gelişmiş ülkelere göre oldukça düşüktür. Özellikle küçük ölçekli işletmelerde ciddi bir mesleki bilgi eksikliği olduğu gibi çağımıza uygun üretim teknolojileri de kullanılmamaktadır.

· Kırsal kesimde bitkisel üretim yılda birkaç kez mevsime bağlı olarak gelir sağlarken yanında orta ölçekli ve bilinçli yapılacak hayvancılık faaliyeti bu kesimde yaşayanların yıl boyu düzenli bir gelire sahip olmasını sağlayacaktır. “