Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, CHP Söke İlçe Örgütü’nde gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin gerçek gündeminin yoksulluk, hukuksuzluk ve siyasi yargılamalar olduğunu savunan Bülbül, “Türkiye’nin gündeminde emekli yok, işçi yok, esnaf yok, çiftçi yok. Türkiye’nin gündeminde hukuksuzluk var, siyasi operasyonlar var” dedi.
19 Mart’ta görülen İBB davasını “kumpas” olarak nitelendiren Bülbül, 15 belediye başkanının ve çok sayıda bürokratın cezaevinde bulunduğunu belirterek, “Ya içeri tıkıl ya da bize katıl denilen otoriter bir devlet yapısı ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
“CHP VARSA ÇÖZÜM VAR”
Partisinin değişim sürecine de değinen Bülbül, 4 Kasım 2023’te yapılan kurultayın ardından partinin 47 yıl sonra yüzde 38 oyla birinci parti olduğunu hatırlattı. Program kurultayıyla birlikte CHP’nin emekliye, çiftçiye, üreticiye ve yoksulluğa yönelik çözüm önerilerini net biçimde ortaya koyduğunu belirten Bülbül, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin artık sorunları nasıl çözeceğini, emekliye yönelik, çiftçiye yönelik, üretime yönelik, yoksulluğa yönelik, hukuksuzluğa yönelik ne yapacağına ilişkin programımızı ortaya koyduk. Bu süreçte ilçe eve il örgütlerimizle birlikte onlardan aldığımız bilgilerle genel başkanımızla birlikte, parti meclisi ve YDK seçimlerimizi geçen haftalarda tamamladık. Ve artık diyoruz ki Cumhuriyet Halk Partisi varsa çözüm için var. Biz artık köye kasabaya gittiğimiz zaman, biz çözümlerimizi ortaya koyacağız.”
Çiftçiye verilmesi gereken destekleme primlerine dikkat çeken Bülbül, “Tarım Kanunu’na göre çiftçiye milli gelirin yüzde 1’i verilmek zorunda. AKP’nin 2026 bütçesinde bu rakam 278 milyar lira olmalıydı ama üreticiye sadece 79 milyar lira açıklandı. Biz çiftçiye hakkını tam olarak vereceğiz” diye konuştu. En düşük emekli aylığının da asgari ücretin altında olmayacağını vurguladı.
ARIKAN’A YÖNELİK İŞTEN ÇIKARMA VE MOBBİNG İDDİASI
Konuşmasında Söke Belediye Başkanı Mustafa İberya Arıkan’ı da hedef alan Bülbül, CHP’li oladuğu için 47 işçinin işten atıldığını iddia etti. Bülbül,
Söke’ye geliyoruz. Söke’de birçok sorun var. 30 bin 258 oyu alan CHP adayı olarak çıkan e CHP adayı olduğu için kendisine oy verilen ‘zübük İberya Arıkan’, şu anda nereye gitti, AK Parti’ye gitti. O zaman çıkacaktın AK Parti’nin adayı olacaktın. Görecektin vatandaş sana oy verecek mi vermeyecek mi? Şimdi ne yapıyor, utanmadan, arlanmadan 15 yıldan 20 yıla kadar çalışan işçileri işten atıyor. Bir yazı gönderiyor. Yazıyla beraber yıllardan beri emek harcamış, çoluk çocuğunu okutan, ailesini geçindiren işçileri, işten atma yolunu seçiyor. Öğrendiğimiz kadarıyla şu ana kadar 47 işçi arkadaşımız işten atılmış. Diğer arkadaşlara ise mobbing uyguluyor. Sürdürün diyor. Bu kabul edilemez nokta. Bunun hesabını biz hukuk yoluyla da soracağız, bunun hesabını önümüze sandık geldiği zaman bu hesabı inşallah aday olur ona soracağız.” diye konuştu.
“SOFULAR’DA YAPILACAK TESİSE KARŞIYIZ”
Bülbül, Söke’nin Sofular Mahallesi’nde orman ve fıstık çamlığı alan üzerine yapılması planlanan kül depolama tesisine de sert tepki gösterdi. Söke Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Batı Kipaş Kağıt Fabrikası tarafından planlanan tesisin çevreye zarar vereceğini savunan Bülbül, “Burada çam fıstığı, zeytin ağaçlarımız var. Bu çerçevede çevre açısında ekolojik olarak çok değerli bir yerimiz. Orman Kanuna ve belediye kanuna aykırı olarak burada bir kül depolama tesisi yapılmak isteniyor. Biz CHP olarak bu yapılacak tesise çevreye karşı duyarlılığımız gereği oradaki vatandaşın da duyarlılığı gereği karşı çıkıyoruz arkadaşlar. Artık Söke’nin tepesine küller gelmesin. Geçenlerde bir soru önergesi verdim, Yağmur yağdığı zaman kimyasal gazlardan dolayı arabaların üstlerine bir çok kimyasal atıklar yağıyor. Bakan yanıt vermiş; yanıtta bir şey yok. Söke bunlara karşı bir arada olmalı. Gelen kimyasal atıkların vatandaşın yaşam şekline müdahale etmesine izin vermemeliyiz. Bu çerçevede CHP olarak biz tavrımızı koyuyoruz” dedi.
CHP olarak çevre mücadelesini sürdüreceklerini belirten Bülbül, 13 Ocak’ta yapılması planlanan ÇED süreci toplantısına karşı çıkacaklarını ve tüm hukuki yolları kullanacaklarını söyledi.




