Denizli’nin Sarayköy ilçesinde çiftçiler, artan girdi maliyetlerine dikkat çekmek için temsili tabutlu bir protesto gerçekleştirdi. Sarayköy Kapalı Pazaryeri’nde Sarayköy Ziraat Odası Başkanlığı öncülüğünde düzenlenen basın açıklamasında üreticiler, “Toprak altın, cebimiz boş! Mazot 60 lira, çiftçi ayakta kalamıyor!” diyerek ses yükseltti. Üzerinde “Sarayköylü çiftçi öldü” yazılı temsili tabut ve “Rahmetli de icralıktı” ifadeli dövizler, çiftçilerin yaşadığı çıkmazı çarpıcı şekilde ortaya koydu.

"BU YÜK TAŞINMAZ HALE GELDİ"
Sarayköy Ziraat Odası Başkanı İbrahim Yiğit, açıklamasında tarım sektörünün her geçen gün daha fazla kan kaybettiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Tohumdan gübreye, mazottan ilaca kadar her şey zamlandı. Üreticimiz zararına ekim yapıyor. Bu sürdürülebilir değildir.” Yiğit, üretici-tüketici fiyat makasının büyümesi nedeniyle çiftçinin kazancının her geçen gün eridiğini, piyasadaki belirsizliğin üretimi riskli hale getirdiğini vurguladı.
SÜT VE ET ÜRETİCİSİ ALARM VERİYOR
Hayvancılıkta krizin derinleştiğine dikkat çeken Yiğit: "Artan yem maliyetleri, enerji fiyatları ve üretim girdilerindeki kur odaklı yükseliş, üreticinin maliyet yapısını altüst etti. Yem-süt paritesinin uzun süre 1,5 seviyesinin altına düşmesi, üreticinin en temel göstergesi olan sürdürülebilirlik eşiğinin kırıldığını gösterdi. Süt fiyatı aylarca sabit kalırken yem fiyatları hızla yükseldi; üretici zarar ederek üretime devam etmeye zorlandı. Bu durum, binlerce küçük ve orta ölçekli işletmede sağmal ineklerin kesime gönderilmesine yol açtı. Son bir yılda özellikle Anadolu’nun birçok bölgesinde damızlık kapasite hızla eridi; bazı illerde süt ineği varlığı %10–15’e varan oranlarda azaldı. Bu tablo yalnızca üreticinin değil, ülkenin gıda güvencesinin de tehdit altında olduğunun göstergesidir" dedi.

"GENÇLER TARIMDAN UZKLAŞIYOR"
Artan maliyetler ve düşük gelir nedeniyle genç üreticilerin tarımı terk ettiğini belirten Yiğit: "Artan maliyetler, belirsiz gelir ve zorlaşan şartlar nedeniyle gençler tarıma yönelmemekte, kırsal nüfus giderek yaşlanmaktadır. Tarımın geleceğini korumak için genç çiftçilere yönelik özel programların geliştirilmesi kaçınılmazdır. Borç yükünü hafifletici politikalar ve finansman erişimde kolaylık, tarımsal destek sistemin etkinleştirilmesi, arazi Toplulaştırma ve mekanizasyon, su yönetimi ve modern sulama yöntemleri, genç çiftçi ve kadın üretici destekleri, kooperatifçilik ve doğrudan satış modelleri, iklime dayanıklı tarım ve tarımsal sigorta" ifadelerini kullandı.
"ÇİFTÇİ GÜÇLENMEDEN TÜRKİYE’NİN ÜRETİMİ GÜÇLENEMEZ"
Türkiye tarımının, güçlü bir potansiyele sahip olduğunun söyleyen Yiğit, "Üretici borçlarının hafifletilmesi, desteklerin etkin ve adil bir şekilde dağıtılması ve modern tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması, sektörü yeniden canlandırabilir. Çiftçi güçlenmeden Türkiye’nin üretim gücü güçlenemez. Çiftçimizin alın teri korunmadan gıda güvenliği sağlanamaz. Bizler, üreticilerimizin sesi olmaya; sorunlarını ilgili kurum ve makamlara iletmeye; çözüm arayışımızı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz" diye konuştu.





