Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu 6. Zirvesi'ne katılmak üzere gittiği Arnavutluk'un başkenti Tiran'daki temaslarının ardından yurda dönüşünde uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Arnavutluk'un ev sahipliğinde düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğunun 6. Zirvesi'ndeki temaslarını tamamladıklarını belirten Erdoğan, zirvede 50'ye yakın devlet, hükümet başkanı ve uluslararası kuruluş temsilcisiyle "Yeni bir dünyada, yeni Avrupa" temasıyla Avrupa'nın karşı karşıya olduğu sınamaları ele aldıklarını söyledi.
Avrupa'nın ekonomik ve askeri güvenliği, rekabetçiliğin korunması ve göç gibi ortak sınamalar ve bunlara mukabelede bulunmak üzere işbirliği yöntemleri değerlendirildiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Malumunuz Avrupa Siyasi Topluluğunun 2022'de Prag'da yapılan ilk zirvesi ile geçtiğimiz yıl kasım ayında Budapeşte'de düzenlenen 5. zirvesine de iştirak etmiştim. Her iki zirve toplantısında da bölgesel ve küresel bağlamda karşı karşıya kaldığımız sorunları ve çözüm yollarını aktarmıştım." ifadelerini kullandı.
Tiran zirvesinde de Türkiye'nin Avrupa'nın güvenliği, refahı ve istikrarı için kilit rolünün altını çizdiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesi için son günlerde sürdürdüğümüz temaslara dair bilgi paylaştım. Avrupa'da barış ve istikrarın yeniden tesisi için yapılması gerekenlerin ve ülkemizle iş birliğinin önemini bir kez daha vurguladım. Avrupa Güvenlik Mimarisi ve savunma sanayi alanındaki mekanizmaları yeniden ele aldığımız bu günlerde, Türkiye'nin Avrupa'nın geleceğindeki vazgeçilmez rolünü ifade ettim. Tüm bu alanlarda daha derin işbirliğinin önündeki siyasi engellerin ve ön yargılı tutumların artık geride bırakılması zamanı gelmiştir. Aksi takdirde Avrupa'nın çok ihtiyaç duyduğu dönüşümü yakalaması mümkün olmayacak ve rekabet gücü her anlamda çok daha azalacaktır.
Amerikan Başkanı Sayın Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Sayın Volodimir Zelenskiy ile Ukrayna'da barışın bir an önce tesisi amacıyla yürüttüğümüz hassas sürece, Avrupa Birliği dahil ilgili tüm tarafların desteğini bekliyoruz. Yaptığım hitapta ve ikili temaslarda Gazze'de yaşanan insanlık dramı ve Batı Şeria'ya yönelik saldırılar karşısında Avrupa'nın sessiz kalma lüksü olmadığını tekrar vurguladım. Netanyahu hükümeti üzerindeki baskının artırılması için eldeki tüm araçları kullanmaya devam edeceğiz. Suriye'nin terörden temizlenmesi, yaptırımların kaldırılarak yeniden inşa faaliyetlerine başlanması için, Avrupa'nın da sorumluluk alması gereklidir."




