Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, 26 Kasım Dünya Zeytin Ağacı Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada zeytin ağacının binlerce yıllık önemine dikkat çekti. UNESCO’nun 40. Genel Konferansı’nda 26 Kasım’ın “Dünya Zeytin Ağacı Günü” olarak ilan edildiğini hatırlatan Sürücü, zeytinin yalnızca bir tarım ürünü değil, aynı zamanda geçmişiyle, kültürüyle ve sembolik anlamıyla insanlık tarihinin en değerli miraslarından biri olduğunu ifade etti.
Homeros’tan Solon’a, Nazım Hikmet’ten günümüz toplumlarına kadar uzanan derin bir kültür yolculuğu yaratan zeytin ağacının, yüzyıllardır bilgeliğin, barışın ve yaşamın simgesi olduğunu söyledi. Açıklama, bu kadim ağacın insanlık hafızasındaki yerini yeniden hatırlatması açısından büyük önem taşıdı.

“Kuşadası’nda 10 yılda 615 bin zeytin ağacı yok edildi”
Sürücü, konuşmasının en dikkat çeken bölümünde zeytin ağaçlarının karşı karşıya kaldığı tehditleri anlattı. Kıyılarda, dağlarda, tarım alanlarında; maden işletmeleri, taş ocakları ve kontrolsüz yapılaşma nedeniyle zeytinliklerin hızla yok edildiğini belirtti.
Kuşadası’nda yalnızca 10 yıllık bir süreçte 615 bin zeytin ağacının kesildiğini hatırlatan Sürücü, bu durumun “ölmez ağaç” olarak bilinen zeytinin yetiştiği coğrafyaya büyük bir zarar verdiğini vurguladı.
Sürücü ayrıca, Türkiye’nin ilk rafine zeytinyağı fabrikasının Kuşadası’nda kurulmuş olmasına karşın, bu tarihi fabrikanın bugün bir tabela dahi barındırmayan bir boşluğa dönüştüğünü söyledi. Kentin zeytin kültüründe taşıdığı önemin her geçen yıl biraz daha gölgede kaldığını ifade etti.

Binlerce yıllık zeytin ağaçlarına ziyaret: “Zamanın tanıkları”
EKODOSD’un farkındalık çalışmaları kapsamında Kuşadası’nın en yaşlı zeytin ağaçları ziyaret edildi. Aralarında 1758 yaşında olanın da bulunduğu, bin yılı aşmış bu kadim ağaçların “tarihe tanıklık eden canlı varlıklar” olduğunu söyleyen Sürücü, bu ağaçlarla yapılan turda hem tarihsel hem ekolojik bilincin canlı tutulmaya çalışıldığını ifade etti.
Roma Dönemi’nden bu yana varlığını sürdüren ve hâlâ meyve veren bu ağaçların korunması hâlinde çok sayıda nesli besleyebilecek potansiyele sahip olduğunu dile getirdi. Bu ziyaretlerin, toplumun zeytin ağacına olan saygı ve ilgisini artırmayı amaçladığını belirtti.

“Zeytin ağaçlarını korumak çocukların ve ekosistemin geleceğini korumaktır”
Bahattin Sürücü, açıklamasının son bölümünde zeytin ağaçlarının yalnızca insanlık için değil, doğadaki tüm canlılar için yaşamsal önem taşıdığını vurguladı. Kuşlar, memeliler, sürüngenler ve pek çok bitki türünün zeytinliklerde yaşam alanı bulduğunu belirterek, bu ağacı korumanın bütün bir ekosistemi ayakta tutmak anlamına geldiğini söyledi.
Zeytinyağının sağlık açısından dünyada her geçen gün daha çok önem kazandığını, Türk mutfağında ise vazgeçilmez bir yere sahip olduğunu hatırlatan Sürücü, “Zeytin ağacını korumak çocukların geleceğini korumaktır” diyerek çağrısını yineledi. Dünya Zeytin Ağacı Günü vesilesiyle yapılan bu açıklama, bölgede doğal yaşamın sürdürülebilirliği için yeni bir farkındalık adımı olarak değerlendirildi.




