EKODOSD canlıların yaşamsal alanı olan ekosistemini korumak adına yürüttüğü çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, “Söke Yeşilköy Mahallesi’nde elektrik direğine yuva yapan leyleğin ölüm tehlikesi atlatması üzerine yuvasının taşındığının bildirdi.
Başkan Sürücü, Aydın’ın Söke ilçesine bağlı Azap Gölü yakınlarındaki Yeşilköy’de bir leyleğin yuva yeri değiştirildi. Yeşilköy’de bulunan duyarlı vatandaşlar tarafından bir leyleğin yuvasına konduğu anda elektrik çarpılmasıyla karşılaştığı ve tekrar havalandığı ihbarı geldi” dedi.

“YUVADA ÜÇ YUMURTA TESPİT EDİLDİ”

Başkan Sürücü, leyleğin durumu hakkında karar verebilmek için leylekler konusunda çalışmalar yürüten bilim danışmanı olan dernek üyesini aradıklarını anlatarak, “Leyleğin yuvayı elektrik telleri üzerine yaptığı, hatta tellerin iki tanesinin yuvanın içinden geçtiği ve yağışın etkisiyle de yuvaya konduğu anda elektrik çarpılmasıyla kanatlarını çırparak tekrar havalandığı görüldü. Söke ADM Elektrik Dağıtım Şefi Muhammet Hırlak ile görüşülerek, hidrolik bom aracının köye gelmesi sağlandı. ADM personeliyle birlikte yuvaya çıkarak, öncelikle yuvada yavru olup olmadığına bakıldı. Yuvada yavru yoktu, sadece 3 yumurta tespit edildi. Leylekler konusunda çalışmalar yürüten EKODOSD Bilim Danışmanı Doç. Dr. Ortaç Onmuş ile canlı görüşülerek, yuvanın durumu hakkında bilgi verildi. Aydın Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü’ne de yapılacak işlem konusu bilgilendirildi. 20 metre ilerideki başka bir direkte boş olarak duran platforma yuva transferinin yapılması kararlaştırıldı” ifadelerini kullandı.

YUVA YAPACAK YERİ KALMAYAN LEYLEKLER ELEKTRİK DİREKLERİNİ SEÇİYOR

EKODOSD Bilim Danışmanı, EGE Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ortaç Onmuş, “Eskiden arada sırada yuvada yanan leylek haberlerini duyar hem üzülür hem de şaşırırdım. Bir leylek nasıl olurda yuvada yanar diye düşünmeden edemezdim.  Ancak, yıllar öncesinde İzmir Selçuk’ta halkaladığımız bir leylekten böyle bir durumu kendi gözlerimle görünce olayın ne kadar dramatik olabileceğini daha iyi anladım.  Leylekler 1950-1960 Yıllarda ülke genelinde oldukça yaygın bir ağaç türü olan Karaağaçlar üzerinde genel olarak yuva yapmayı seven türlerdi.  Ancak yine bu yıllarda ülkemiz ve tüm Avrupa'da yaşayan karaağaçların neredeyse tamamı Amerika'dan geldiği bilinen Karaağaç vebası olarak bilinen bir bulaşıcı mantar hastalığı nedeniyle yok oldular. 
Bu yok olan ağaçlar leylekler için ciddi bir sorundu. Üreyecekleri yerleri kalmamaya başlamıştı. Yok olan karaağaçlar öylesine bir sorundu ki, halen ülkemizde sayısız yerleşim yeri ve köyün adı karaağaç olmasına rağmen bu bölgelerde karaağaç bulmak neredeyse çok çok zordur. 
Yine aynı yıllarda ülkemizde bölgesel elektrik üretiminden ulusal elektrik sistemine geçiş ve sonrasında çok ciddi miktarda artan elektrik ve telefon direkleri sayesinde direkler üzerine yuva yapmaya başladılar” ifadelerine yer verdi.
 

DOĞAYI İNSANLA BERABER KORUYORUZ

Leylekler için yapay üreme platformu yaptıklarını anlatan EKODOSD Bilim Danışmanı Onmuş, 
“Bu direkler geçici bir çözüm sağlasa da aslında kısmen de ciddi başka bir sorundu, çünkü artık leylekler elektrik çarpılmalarına, yuva yangınlarıyla karşı karşıya kalıyorlardı. 

Elektriğin gittikçe artarak kullanılması, daha kompleks ve yüksek gerilimde nakil hatları nedeniyle sorunlar da gittikçe büyüdü. Bu gerekçelerde Ege Üniversitesi olarak yıllardır ülkemizdeki leylekler için yapay üreme platformu yaparak yuvaları tellerden 1.5m daha yukarıya kaldırma çalışmaları yapıyoruz. 
Bu çalışmalara EKODOSD ve benzeri bazı STK'lar ciddi destek verirlerken, bazı elektrik dağıtım kurumları da sahip çıktılar. Aslında yapılan bu çalışmalar herkesin yararınaydı. Yanan her leylek yuvası, ölen her leylek aynı zamanda yanan bir trafo ve elektrik hattı demekti. Bu çalışmalarla doğayı insanla birlikte koruyoruz” dedi. (ERDAL GÜNDÜZ)

Editör: DİLARA YERLİKAYA