İMO Aydın Şubesi yönetimince yapılan açıklamada, dünyadaki örneklerden yola çıkılarak gerekli mühendislik hizmetleri sağlandığı takdirde zayıf zeminlerde bile güvenli ve yüksek dayanımlı yapılar üretilebileceği hatırlatıldı. 828 metre yüksekliğindeki Burj Khalifa’nın zayıf çöl zeminine inşa edilmesinin bu duruma örnek teşkil ettiği belirtildi.
2000 ÖNCESİNDE YAPILAN KONUTLARA İŞARET EDİLDİ
6 Şubat depremleri sonrasında ortaya çıkan istatistiklere de dikkat çeken İMO Aydın Şubesi, yıkılan veya ağır hasar alan konutların yüzde 98’inin 2000 yılı öncesi yapılmış binalar olduğunu, bu yapıların büyük bölümünün yeterli mühendislik ve denetim hizmeti almamış, hazır beton ve nervürlü donatı kullanılmamış yapılar olduğunun altını çizdi. Buna karşın aynı zemin sınıfı ve kat sayısına sahip 2000 yılı sonrası inşa edilen binaların çok daha az hasar gördüğü ifade edildi.
Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Bu sonuçlar bize gösteriyor ki asıl önemli olan ‘yapı kalitesidir’. Özellikle zayıf zemin özellikleri gösteren ilçelerimizde, 2000 yılı öncesi yapılmış yapılar daha yüksek risk taşımaktadır. Bu yapıların performans analizleri mutlaka yapılmalı, riskli bulunanlar ise kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmelidir.”
“YENİ YAPILAR DAHA GÜVENLİ”
İMO Aydın Şubesi, vatandaşlara binalarının deprem dayanıklılık analizlerini yaptırmaları yönünde çağrıda bulundu. Şube, Aydın’da yürürlükte olan güncel mevzuatlar, denetim mekanizmaları ve alınan ek önlemler sayesinde yeni yapıların deprem güvenliği seviyesinin önemli ölçüde arttığını da belirtti. Son olarak, mevzuata uygun şekilde projelendirilen, mühendislik hizmeti alan ve denetimi eksiksiz yapılan yapıların, can ve mal güvenliği açısından “depreme dayanıklı yapılar” olduğu vurgulandı.




