Geçmişte, adliye, valilik, kaymakamlık gibi kurumların önlerinde sıkça rastlanan arzuhalciler, okuma yazma bilmeyen ya da resmi dile dilekçe yazmakta zorlanan kişilerin vatandaşla devlet arasında bir köprü görevi görürlerdi. Günümüzde teknolojinin, e-devlet sistemlerinin ve okuryazarlık oranının artmasıyla birlikte bu meslek yok olma noktasına geldi.

Whatsapp Image 2025 05 01 At 11.30.13

Söke’de yaşayan 66yaşındaki Fetih Şirin ise hem yazmaya olan sevdası, hem de boş durmayı sevememesi sebebiyle 20 yıldır yazıhanesinde, dilekçe yazıyor.

“YAZI YAZMAK BENİM HAYATIM”

Askerlikte tabur yazıcısı olarak başladığı meslek hayatında noterlik, belediye memurluğu ve kaymakamlık görevlerinde bulunan Şirin, “20 yaşında noterlikte çalıştım, 18 ay askerlikte tabur yazıcısı oldum, geldim belediyeye tahsildar oldum, ondan sonra Söke Kaymakamlığı’nda veri hazırlama kontrol işletmeni oldum. Yani hep yazı. Yazı yazmak benim hayatım. Kahveye gitmek, taş oynamak bana göre değil. Burada dostlarımla oturuyorum, zaman zaman da dilekçe yazarak hem oyalanıyor hem para kazanıyorum” ifadelerini kullandı.

Whatsapp Image 2025 05 01 At 11.31.45

“FAYDALI OLAMAYACAK DİLEKÇEYİ YAZMAM”

Şirin, her yaz denilen dilekçeyi yazmadığını söyleyerek, “Faydalı olmayacak dilekçeyi yazmam. Örneğin vakfa yardım dilekçesi yaz diyen çok olur ama ben şartları sağlamadan yazmam. Vatandaşı kandırmak istemem” dedi.

Whatsapp Image 2025 05 01 At 11.30.13 (1)

Mesleğe ilk başladığı dönemlerde, daktilosu ile dilekçeleri yazan Şirin, artık vatandaşlara bilgisayar ile yardımcı oluyor. Geçmişte kullandığı daktilosunu da yanından ayırmıyor.

Vatandaşın talebine göre isim değiştirme, nüfus düzeltme, mal beyanı, yardım başvurusu gibi birçok konuda dilekçe hazırlayan Şirin, Söke’de bu mesleği sürdüren sayılı isimlerden biri olarak dikkat çekiyor.

Muhabir: KÜBRA DİLARA YERLİKAYA