Eski AK Parti Milletvekili hayatını kaybetti
Eski AK Parti Milletvekili hayatını kaybetti
İçeriği Görüntüle

12 Eylül 1980 sabahı, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren’in radyodan okuduğu bildiriyle Türkiye yeni bir döneme uyandı. “Bayrak Harekâtı” adı verilen plan, aylar süren hazırlıkların ardından uygulanmış, ordu yönetime el koymuştu. Darbe ile birlikte siyasi partiler kapatıldı, sendikaların faaliyetleri durduruldu, Türkiye Büyük Millet Meclisi feshedildi.

Demokrasi askıya alındı

Darbe sonrası oluşturulan Milli Güvenlik Konseyi, tüm yetkileri eline alarak ülke yönetimini askeri kontrol altına aldı. Siyasi liderler sürgüne gönderildi, Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit Hamzakoy’a, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş ise Uzunada’ya gönderildi. Toplumun her alanına sirayet eden baskılar, sendikalardan derneklere, basından üniversitelere kadar uzandı.

İdamlar ve baskı dönemi

12 Eylül dönemi, idam kararlarıyla da hafızalara kazındı. Necdet Adalı, Mustafa Pehlivanoğlu ve yaşı büyütülerek idam edilen 17 yaşındaki Erdal Eren, bu dönemin simge isimleri oldu. Kenan Evren’in, Eren’in idamına yönelik söylediği “Asmayalım da besleyelim mi?” sözleri, darbenin acımasız yüzünü ortaya koydu.
Bu süreçte 650 bin kişi gözaltına alındı, 230 bin kişi yargılandı, 50 kişi idam edildi. Binlerce kişi işkenceden geçti, on binlerce kişi işini kaybetti. Yaklaşık bin film yasaklandı, kültürel hayat büyük darbe aldı.

Anayasa ve kurumsal dönüşüm

Darbeciler, 1982 Anayasası ile rejimi kalıcı hale getirmeye çalıştı. Yüzde 92 “evet” oyuyla kabul edilen bu anayasa, özgürlükleri kısıtlayan düzenlemeleriyle uzun yıllar tartışma konusu oldu. Ayrıca darbecilere yargı dokunulmazlığı getiren geçici 15. madde de demokrasi mücadelesinin önünde büyük engel teşkil etti.

Yargılanma süreci

2010’daki anayasa referandumu ile darbecilere verilen dokunulmazlık kaldırıldı. Bunun ardından Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında dava açıldı. 2014 yılında iki general ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edilerek rütbeleri söküldü. Ancak Yargıtay süreci tamamlanmadan her ikisi de hayatını kaybetti. Ölüm nedeniyle dava düşerken, mal varlıklarına el konulması ve rütbelerinin geri alınması yönünde de karar verilmedi.

45 yıl sonra miras

12 Eylül 1980 darbesi, Türkiye’de demokrasinin kırılganlığını gözler önüne seren en önemli dönemeçlerden biri oldu. Binlerce insanın hayatını altüst eden bu müdahale, toplumsal hafızada derin izler bıraktı. Aradan geçen 45 yıla rağmen, darbenin yol açtığı acılar ve demokrasiye verdiği zarar hâlâ tartışılmaya devam ediyor.

Kaynak: AA