ADÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde görevli Doç. Dr. Mehmet Aydıner’in “Fakültemde başörtülü istemiyorum” diyerek, AK Parti’ye hakaret ettiğinin öne sürülmesi tepkilere neden oldu.
Hakkında adli ve idari soruşturma başlatılan akademisyen, üniversite yönetimince görevden uzaklaştırıldı. Olayın yaşandığı ADÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi önünde bir araya gelen sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, üyeleri ve öğrenciler, yaşanan duruma tepki göstererek, “28 Şubat zihniyetinin dirilmesine müsaade etmeyeceğiz” dedi.
“BAŞÖRTÜSÜ YÜCE VE KUTSAL BİR EMİR”
İslam Araştırma Topluluğu Üyesi Emine Sena Gürdal, “Başörtüsü, modaya, ideolojiye ya da şahsi tercihlere indirgenemeyecek kadar yüce ve kutsal bir emirdir. Rabbimizin biz mümin kadınlara farz kıldığı bu örtü, sadece bir kumaş parçası değil; kulluk bilincinin, iffetin ve Allah’a teslimiyetin sembolüdür. Hiç kimsenin bu ilahi emri küçümseme, tahkir etme ya da başörtülü kardeşlerimizi üniversite hayatından dışlama hakkı yoktur” dedi.
Konuya ilişkin ayetlerden örnekler veren Gürdal, “Türkiye Cumhuriyeti, tüm bireylerin inanç ve yaşam tarzı özgürlüğünü güvence altına almış bir hukuk devletidir. Başörtüsü, milyonlarca kadının inancı doğrultusunda tercih ettiği bir yaşam biçiminin sembolüdür ve bu tercihi nedeniyle herhangi bir bireyin akademik, sosyal ve kamusal yaşamdan dışlanması kabul edilemez. 28 Şubat zihniyetinin tekrar dirilmesine asla müsaade etmeyeceğiz” sözlerine yer verdi.
ÜNİVERSİTE YÖNETİMİNE TEŞEKKÜR ETTİLER
Gürdal, “Bizler, ADÜ öğrencileri olarak, bu tür ayrımcı, ötekileştirici söylemleri kesin bir dille kınıyoruz. Yetkili makamları, bu tür açıklamalar karşısında gerekli adli ve idari süreçleri başlatmaya davet ediyoruz. Başörtüsü takan öğrenciler bu ülkenin asli vatandaşlarıdır ve her alanda var olmaya, üretmeye ve katkı sunmaya devam edeceklerdir. Kimsenin inancı, eğitim hakkının önünde bir engel olarak görülemez. Üniversite yönetimimize gerekli işlemleri başlattıkları için teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
“28 ŞUBAT ZİHNİYETİ PUSUDA BEKLİYOR”
ÜNİAK Öğrenci Topluluğu adına konuşan Vera Beyza Öztürk ise “Aydın Adnan Menderes Üniversitemizde gerçekleştirilen akademik mülakatta yaşanan skandal, sadece bireysel bir hadsizlik değil; bu ülkenin değerlerine, kazanımlarına ve millet iradesine açık bir saldırıdır. Başörtülü bir akademisyen adayına yönelik sergilenen ahlak dışı ve ideolojik tavır; 28 Şubat zihniyetinin hâlâ pusuda beklediğini, fırsat kolladığını göstermektedir. Ne var ki artık o eski Türkiye yok! Milletin inancını tahkir eden, kamusal alandan dışlamaya çalışan bu zihniyet, çoktan tarihin çöplüğüne gömülmüştür” dedi.
“KARANLIK ZİHNİYETLERE GEÇİT VERMEYECEĞİZ”
“Bu milletin evlatları yıllarca başörtüsü yasağıyla zulme uğradı” görüşünü aktaran Öztürk şunları söyledi: “Eğitim hakları ellerinden alındı, hayalleri yarım bırakıldı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu utanç son buldu. Kazanımlarımızdan asla geri adım atmayız. Bugün üniversitelerde bu zihniyeti yeniden hortlatmaya çalışanlar şunu iyi bilmelidir: Bizler, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın davasına inanmış, onun mücadelesinden ilham almış gençleriz. Ne kazanımlarımızdan taviz veririz, ne de bu karanlık zihniyete bir adım alan açarız. Bu hadsizliğe karşı ilk andan itibaren tepki gösteren ÜNİAK topluluğumuz başta olmak üzere diğer öğrenci topluluklarımıza, Rektörümüz Sn. Prof. Dr. Bülent Kent’e ve Fakülte Yönetim kurulunda yer alan hocalarımıza teşekkür ediyoruz. Karanlık zihniyetlere geçit vermeyeceğiz!”
Eyleme katılanlar “Başörtüsü Allah’ın emridir, “28 Şubat zihniyetine hayır”, “Örtümüz kimliğimizdir”, “İnanca saygı, düşünceye özgürlük” yazılı dövizler taşıyarak tekbir getirdi.
