Türklük öncesinde gayrimüslim Bizans halklarının ülkesi olan Büyük Menderes vadisinin kaderi Türklerle değişmiştir.
X. yüzyılın ikinci yarısından itibaren İslâm dinine ve medeniyetine girmeye başlayan Oğuzlar (Türkmenler), 1040 yılında yapılan Dandanakan meydan muharebesinden sonra, gittikçe büyüyen dalgalar halinde “Büyük Oğuz Göçü”, Selçuklu ailesinin başkanlığında Ön Asya, Azerbaycan ve Anadolu’ya yönelecektir. 1015–1021 yılları arasında, Selçuk Bey’in torunu Çağrı Bey’in, 3000 kişilik Türkmen süvarisi ile Horasan, Rey, Azerbaycan ve Doğu Anadolu’ya kadar uzanan gazâ ve keşif seferi, aranan vatanın bulunmasına imkân vermiştir (69).
X. yüzyılın ikinci yarısından itibaren İslâm dinine ve medeniyetine girmeye başlayan Oğuzlar (Türkmenler), 1040 yılında yapılan Dandanakan meydan muharebesinden sonra, büyük bir zafer kazanmışlardır. Bu zaferden sonra gittikçe büyüyen dalgalar halinde “Büyük Oğuz Göçü”, Selçuklu ailesinin başkanlığında Ön Asya, Azerbaycan ve Anadolu’ya yönelecektir. 1015–1021 yılları arasında, Selçuk Bey’in torunu Çağrı Bey’in, 3000 kişilik Türkmen süvarisi ile Horasan, Rey, Azerbaycan ve Doğu Anadolu’ya kadar uzanan gazâ ve keşif seferi, aranan vatanın bulunmasına imkân vermiştir (70).
Anadolu’ya gelen Türkmenler daha ziyade uçlara, yani devletin sınır bölgelerine yerleştirilmiş ve politika gereği bu Türkmenlerden yararlanma yoluna gidilmiştir. Göçebe Türkmenlerin parçalanarak uçlara yerleştirilmeleri ile hem onların devlet içinde zayıf ve buhranlı dönemlerde karışıklık çıkarmaları önleniyor; hem de sınırlarda düşmana karşı mühim bir askeri güç bulundurulmuş oluyordu. Bütün bunlar Selçukluların, siyasî nedenlere bağlı olarak Anadolu’yu yurt edinmek üzere gelen Müslüman Türkmenleri iskâna tabi tuttuklarını göstermektedir (74).
Türklerin bölgeye gelişi, Malazgirt Savaşı’ndan sonraki yıllara tekabül etmektedir. Göçebe kültürüne sahip Türkmenler için Batı Anadolu’nun tarım potansiyeli ilk anda çok cezbedici olmamıştır. Ancak uzun süreden beri bu coğrafyada yaşayan Bizans halkı, iyi bir tarım insanı idi ve elverişli iklim koşullarına bağlı olarak gayet iyi ürün elde ediyorlardı. Dolayısıyla, Türkmen
kitlelerini Batı Anadolu’ya
çeken faktör verimli tarım alanları değil, yerli halkın kaldırdığı bol mahsul olmalıdır. Bu yüzden Türkmenlere ilk dönemlerde hudut boyları oldukça cazip gelmiştir (79).