70’li yıllarda henüz Televizyonların siyah beyaz olduğu tek renkli günlerde radyoların dinleyici istek programlarından tanıştığımız müziksever gençlerle geçen ay İstanbul’da beraberdik.

Türkiye nin her yerinden 45 yıllık radyo günlerinin müziksever dostlarıyla , bu yıl İstanbul’dan arkadaşların davetlisi olarak Kadıköy rıhtımda otel’e eşyalarımızı bıraktıktan sonra , ilk adresimiz radyo ve müzik günlerimizin 70’lerden kalan ünlü pop müziği ustası Barış Manço ‘nun müzeye dönüştürülen evi idi.

Moda burnuna yakın Yusuf Kamil Paşa sokak içinde yer alan konak , adeta minyatür ve mütevazi bir Köşk.

Kadıköy denilince Moda, Moda denilince Barış Manço geliyor akla. Kadıköy Belediyesi “Bir insan en son ne zaman bahsedilmekten vazgeçilirse, o zaman ölmüş sayılır.” diyen Barış Manço’nun yaşadığı, eserlerini ürettiği her objeyi ve yaşadığı evi yenileyerek bir müze-ev haline dönüştürmüş. Öncelikle eşi Lale Manço, oğulları Doğukan Hazar ve Batıkan Zorbey ile birlikte Barış Manço denince akla gelebilecek birçok anı , detay ve objeler bir araya getirilen ve 9 Haziran 2010’da açılışı yapılan ev ile müzisyenin sanatçı kimliğinin yanı sıra farklı özelliklerini de yansıtan bir mekân oluşturulmuş.

Manço Ailesi’nin özverili çabaları, Kadıköy Belediyesi öncülüğü ve Türkiye Halk Bankası’nın katkılarıyla kültür ve sanat kenti olan Kadıköy’e kazandırılan ”Barış Manço Moda 81300” adres plakası ile Barış Manço ismi, Moda’daki evinde yaşamaya devam ediyor.

Ünlü sanatçının ailesi ile birlikte yaşadığı ve çalışmalarını yaptığı ev, levanten bir aileye ait İngiliz Mr. Dawsontarafından 1895-1900 yılları arasında Pape Kalfa’ya yaptırılmış. 19. yüzyıl Viktoryen tarzı yapı, 1999 yılında hayatını kaybeden sanatçının “Bir insan en son ne zaman bahsedilmekten vazgeçilirse, o zaman ölmüş sayılır.” sözünden yola çıkılarak ailesi, Kadıköy Belediyesi ve Türk Halk Bankası’nın ortak çalışması ile müzeye dönüştürülmüş.

Yapılan çalışmaların ardından 2010 yılında kapılarını ziyaretçilere açan köşkün 3 katındaki yaşam alanları ve bodrumundaki bölüm tamamen Barış Manço’nun eşyaları ile dolu durumda.

Yapının giriş kısmını oluşturan ilk katta salon, yemek odası ve kıyafet odası bulunuyor. Salona girdiğinizde ilk olarak sanatçının “O benim rüyam” dediği ve bestelerini yaptığı Steinway B2010 kuyruklu piyanosunun başındaki Barış Manço mumya heykeli sizleri karşılıyor.

Salonda ayrıca Manço’nun dünyanın çeşitli yerlerinden topladığı cam eşya koleksiyonu ve ödülleri sergileniyor. 90 kilo ağırlığındaki Fransız yapımı görkemli bir avizenin aydınlattığı yemek odasını tıpkı salonda olduğu gibi ödüller ve cam mine işlemeli likör takımları süslüyor.

Bunlar dışında odada en çok ilgiyi İngiliz yapımı masa ve Napolyon tarzı dolap çekiyor. Geçmişte yemek odasına servis yapılırken kullanılan bölümse müzenin kuruluşu ile birlikte sanatçının kostümlerinin sergilendiği alana dönüştürülmüş.

Bir üst katta sizleri sanatçının eşyaları ile dolu olan yatak odaları bekliyor. Yapının son katında Doğukan ve Batıkan Manço’nun odaları yer alıyor. Doğukan Manço’nun odası sanatçının Belçika Kraliyet Akademisi’nde eğitim aldığı yıllarda üzerinde çalıştığı grafik ve resim çalışmalarına ev sahipliği yapıyor.

Batıkan Manço’nun odası ise “Adam Olacak Çocuk” teması ile döşenmiş ve sanatçının çekimlerde kullandığı ekipman buraya yerleştirilmiş. Odayı gezerken programı yeniden izleme şansı yakalayabilirsiniz.

Girişin alt katı ise arşiv ve Şövalye Odası olarak düzenlenmiş. Döneme ait eşyaların bulunduğu odada Belçika Kraliyet Ailesi tarafından şövalyelik unvanı verilen Manço’nun resim yaparken kullandığı malzemeleri görebilirsiniz.

Kurtalan Ekspres grubunun enstrümanları , bahçesinde arkadaşım eşek parçasının maketi, “ domates biber patlıcan” parçasını canlandıran maket sebzeler ile garajındaki özel Mercedes arabası , adeta Barıç Manço ‘nun hala bu evde yaşadığını kanıtlıyor.

Türkiye’nin adresini ezbere bildiği bu ev sayesinde Barış severler özledikleri Barış Manço ile yeniden buluşurken onu hiç tanımayanlar ise tanışma fırsatı bulduk .

Ölümünün üzerinden uzun süre geçmesine rağmen ev halen daha sanatçının sevenleri ile dolup taşıyor.