Önceki gün İYİ Parti Efeler İlçe Başkanlığı’nın 3’üncü Olağan Kongresi vardı.
Mevcut İlçe Başkanı İlhan Adıyaman ile önceki ilçe başkanlarından Fatih Arslan’ın listelerinin yarıştığı kongreyi haberleştirmek üzere oradaydım.
Yazımın başında belirtmeliyim ki, İYİ Partililer, kongreyi tam bir “demokrasi şöleni” içinde gerçekleştirdi. Adıyaman ve Arslan, salona gelen partilileri birlikte karşıladı, hatıra fotoğrafları çektirdi.
Her iki adayın da yüzleri gülüyordu. Kongre boyunca her iki tarafın destekçileri de en ufak bir taşkınlık yapmadı. Birbirlerine karşı en ufak bir kaba ve yaralayıcı söz sarf etmedi.
Sevgi ve saygının egemen olduğu kongrede ilk sözü Fatih Arslan aldı. Son derece birleştirici bir üslupla konuşan Arslan, parti içi çekişmelerle zaman kaybedilmemesi gerektiğini, İYİ Parti’yi iktidara taşımak için el ele çalışılması gerektiğini üstüne basa basa vurguladı. Seçimi kazanması durumunda “galibiyet” ve “zafer” sözcüklerini kullanmayacağını belirten Arslan, bu söylemiyle de takdir topladı.
***
Arslan’ın ardından kürsüye gelen İlhan Adıyaman da göreve geldiği 2020’den bu yana yaptıkları çalışmaları özetleyerek, “Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır” mesajı verdi. 2020’ye yine 2 adaylı bir kongrede işbaşına geldiklerini anımsatan Adıyaman, “Biz bu ülkeye demokrasiyi her anlamda getireceğiz. Buna söz veriyoruz. Genel Başkanımız Meral Akşener’in bizlere gösterdiği yolda çalışmaya devam edeceğiz” sözlerine yer verdi.
Her iki adayın konuşmaları da gerek üslup gerekse de içerik açısından alkışlarla karşılandı salonu dolduranlar tarafından.
***
Centilmence geçen yarışın sonunda Adıyaman’ın beyaz listesi 225, Arslan’ın mavi listesi ise 165 oy aldı. Delegeler, “Adıyaman’la devam” yönünde irade ortaya koydu.
Siyaset sahnesinde görüyoruz ki, AK Parti, “tek adaylı” kongreleri geçmişten günümüze adeta bir “gelenek” olarak benimsemiş. Dolayısıyla kongrelerinde seçimlerin sonucuna ilişkin bir heyecana rastlamak mümkün değil.
CHP de Aydın özelinde bakacak olursak son 4 – 5 yıldır “tek adaylı kongre” işini iyiden iyiye benimsedi. Geçmişte 2 hatta 3 adaylı kongreler yapmaya alışkın olan CHP, bu çizgiden bir hayli uzaklaştı. MHP’de de “birden fazla adaylı” kongreler pek olası değil.
***
Bu 3 parti, kongrelerinde parti içi demokrasi anlamında önemli bir sınav veremezken İYİ Parti, ezberleri bozmaya devam ediyor.
İYİ Partililer, demokrasi kültürünü yeşerten bu kongrelere, bir de milletvekili adaylarının üye bazında önseçimle belirlendiği bir takvimi eklerlerse bunun çok olumlu yansımalarının olacağı aşikâr.
Bir siyasi parti, Türk demokrasisinin ölçütlerini yükselteme vaadinde bulunuyorsa evvela aile içinde demokrasiyi yaşama geçirecek. İYİ Parti’nin bunu çok büyük ölçüde yaşama geçirdiğini düşünüyorum.